| Alcide sana ihtiyacın olan tek şeyi vermediğinden sen de boşluğu doldurmak için V pisliğine dönüyorsun. | Open Subtitles | هذا لأن آلسيد لا يعطيك الشيء الوحيد الذي تحتاجينه حقا، وأنت تتوجهين إلى قرف الدم ذاك لتملئي الفراغ |
| Alcide beni seviyor, Marcus. Bana çok sevgi gösteriyor. | Open Subtitles | آلسيد يحبني، ماركس إنه يعطيني الكثير من الحب |
| Alcide âşık olduğum ilk ve tek adam. | Open Subtitles | آلسيد كان الرجل الأول، والوحيد الذي أحببته على الإطلاق، |
| Alcide, yeteneğinin lanet olduğunu düşündüğünü söylemişti. | Open Subtitles | أتعلمين، أخبرني آلسيد أنك تعتقدين أنها لعنة، كونك ما أنت عليه. |
| Belki de Alcide Herveaux ile arkadaştan daha yakınsınızdır. | Open Subtitles | أو ربما أنتِ وهذا آلسيد هيرفو كنتم أكثر قليلاً من مجرد أصدقاء |
| Senin de bildiğin üzere Alcide kendi başına olmayı seviyor. | Open Subtitles | آلسيد يحب أن يكون وحده، كما تعلم. |
| Bu sürünün senin gibi birine ihtiyacı var, Alcide. | Open Subtitles | والزمرة تحتاج ذئبا مثلك يا آلسيد. |
| Alcide'i seninle gördüğümde, sana değer verdiğini gördüğümde-- | Open Subtitles | إذا عندما رأيت آلسيد معك، والطريقة التي يهتم بها بأمرك، أنا فقط... |
| Ben Alcide Herveaux. Sana göz kulak olmaya geldim. | Open Subtitles | أدعى (آلسيد إيغفو) إنّي هنا للإعتناء بكِ |
| Gelmemek için dünyadaki bütün güzel sebeplerin aksine Alcide buraya aşık olduğu kadının hala senin içinde bir yerlerde yaşadığına inanmak için geldi. | Open Subtitles | جاء (آلسيد) هنا رغم كلّ الأسباب الوجيهة التي تمنعه لأنه يؤمن أن المرأة التي أغرم بها لازالت تقبع داخلك |
| Bizi bir insana açıkladığın için disiplin altına alınacaksın, Alcide. | Open Subtitles | ستتعرّض للعقاب نظير (عرضك لنا أمام بشرية يا (آلسيد |
| Buna ihtiyacım var, Alcide. | Open Subtitles | أحتاج إلى هذا يا آلسيد. |
| Buna ihtiyacım var, Alcide. | Open Subtitles | أحتاج هذا، آلسيد. |
| Başımın dertte olduğunu Alcide mi söyledi? | Open Subtitles | هل أخبرك آلسيد أني في مأزق؟ |
| Cüzdanını bulmuşlar, Alcide. | Open Subtitles | لقد وجدوا محفظتها يا آلسيد |
| Bir şey döndüğü falan yok, Alcide. | Open Subtitles | لاشيء يحدث، آلسيد |
| Önemsediğim birisi kayıp ve Alcide, onu kaçırdığını düşündüğüm bazı kişiler hakkında bilgiye sahip. | Open Subtitles | شخص أهتم لشأنه ...(في عداد المفقودين، و(آلسيد لديه معلومات داخلية حول الجماعة التي تحتجزه |
| Ama eğer Alcide hala Debbie'yi seviyorsa, sen de onun oraya gidebileceğini ve onunla konuşabileceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ...لكن (إذا لا زال (آلسيد) يحب (ديبي ألا تظنين أن عليه الذهاب ومحاولة التكلم معها؟ |
| Alcide ve ben beraber çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا و(آلسيد) نعمل معاً فحسب |
| Benimle çalış, Alcide. | Open Subtitles | (أعنّي يا (آلسيد |