| Umarım yemek için eve gitmemişsindir. | Open Subtitles | آمل بألا يجب عليكِ الذهـاب إلى المنزل للعشـاء |
| Benim kuralım bu. Umarım sizi zorlamaz şekerim. | Open Subtitles | تلكهىالقاعدة، آمل بألا أكون قاسية جداً برأيكِ |
| Açılışı teknenin üstünde yapacağız. Umarım seni deniz tutmaz. | Open Subtitles | لكن سنفعل ذلك على زورق لذلك آمل بألا تصاب بدوران البحر |
| Bunun çok fazla olduğunu düşünmüyorsundur Umarım, ama ilk hamleyi sen yapmalısın bence. | Open Subtitles | لذلك آمل بألا تعتقدي بأنه سيتجرئ ولكن أعتقد بأنكِ يجب أن تقومي بأول حركة نحوه |
| Umarım bugünkü çabalarıyla yarasını iltihaplandırmamıştır. | Open Subtitles | آمل بألا لا يزداد جرحه بعد كل هذا المجهود اليوم |
| Umarım düğünde bu saatte ne yaptığımızı merak eden polis davetlilerimiz olmaz. | Open Subtitles | آمل بألا يصادفنا أيَّ من الشرطيين الضيوف وهم يتسائلون ما الذي نفعله هنا في وقت متأخر |
| Burada değiller. Umarım geç kalmamışızdır. | Open Subtitles | ليسوا هنـا آمل بألا نكون قد تأخّرنـا |
| Umarım duygusuz oldugumu düşünmüyorsunuz. | Open Subtitles | آمل بألا تظن بأنني كنت بلا شعور |
| Kusura bakmazsın Umarım. Hoşuna gideceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | آمل بألا تمانع ، ظننت بأنّها ستعجبك |
| Umarım yanlış bir şey olmaz. | Open Subtitles | آمل بألا يحدث شيئاً خاطئاً |
| Umarım alerjilerim ortaya çıkmaz. | Open Subtitles | آمل بألا تصيبني الحساسية الآن |
| Umarım yakın zamanda ölmezsin-- | Open Subtitles | حسنا, آمل بألا تموت فى أى وقت |
| Evet ama Umarım aramaz. | Open Subtitles | أجل، ولكن آمل بألا تتصل |
| Umarım sen de aynı hatayı yapmazsın. | Open Subtitles | آمل بألا ترتكبي نفس غلطتها |