| "Yardım et, Amos." dedi, "Başımı derde soktum." | Open Subtitles | ساعدني يا آموس ، انه الوقت الذي أحتاج إليك فيه |
| Amos'la tanışmadan önce, o zengin adamla çıkıyordum, çirkin içki kaçakçısıyla. | Open Subtitles | قبل "آموس" كنت على علاقة مع ذلك الرجل القبيح مهرب الخمور |
| Amos ve benim bir bebeğimizin olacağını. Ve aramızdakilerin sona erdiğini. | Open Subtitles | أن هناك طفلا لي ولـ آموس قادماً في الطريق وأن كل ما بيننا قد انتهى |
| Bugün Amos Jensen ve oğlu Karl Fredrik köpeklerini beslemek zorunda. | Open Subtitles | اليوم, آموس ينسن وإبنه كارت فريدريك عليهما تغذية كلابهما. |
| Amos ve Karl Fredrik yolculuk için buz üzerinde kilometrelerce yolu aşmak zorundalar. | Open Subtitles | يحتاج آموس وكارل فريدريك الى المُضي عِدَّة كيلومترات عبر جليد البحر. |
| Amos, Grönland köpek balıklarının balina etine düşkünlüğünü biliyor. | Open Subtitles | يعلم آموس أن أسماك قرش اليابسة الخضراء مُتحيِّزة ٌ الى لحم الحوت |
| Tartışmalar devam ederken CIA şefi Amos Carver görevinden istifa etti. | Open Subtitles | وقد استقال مدير السي آي إي آموس كارفر نتيجة لذلك. |
| Naomi Nagata, Alex Kamal, Shed Garvey, Amos Burton... | Open Subtitles | ناعومي ناجاتا ، آليكس كامال ، شيد جارفي ، آموس بورتون |
| İstasyona şu an çok sayıda insan geliyor Amos ve yardımımıza ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس على متن هذه المحطة الآن، آموس وهُم بحاجة إلى مساعدتنا |
| Dr. Amos Keller'i çağırmak istiyorum Chicago Üniversitesi'nde zooloji bölüm başkanı. | Open Subtitles | "أود أن أستدعى د. " آموس كيلر رئيس قسم الحيوان |
| - Nolan Ryan'ı unutma. - Evet, Amos Otis'i de. | Open Subtitles | ــ أرجوك لاتنسّ (نولن رايان)0 ــ أجل، لاتنسّ (آموس اوتيس)0 |
| Amos başka birisine açtı. Ben ona bir parti verdim. | Open Subtitles | آموس فتحه لشخص آخر ، لقد أرسلته إلى حفل |
| Sonra neler oldu? Amos'la tanıştımve kalbimi çaldı, beni günde bir somuna ikna etti. | Open Subtitles | قابلت "آموس" وسرق قلبي ، وأقنعني بمشاركته الحياة |
| Amos, boşanma davasını ne zaman açtın? | Open Subtitles | آموس .. متى رفعت دعوتك للطلاق ؟ |
| Amos ve bana mobilya sattığı zaman. | Open Subtitles | حين باع لي ولـ آموس أثاث منزلنا |
| Amos ve Karl köpek balığını kendileri çekemezler. | Open Subtitles | لا يستطيع آموس وكارل رفع القرش بنفسيهما |
| Şu İnci okuması, Amos Jenkins'in beni çağırdığı şey değil mi? | Open Subtitles | أهذه هي الحصة التي دعاني إليها "آموس جنكينز"؟ |
| Amos bilgi çekirdeğini kes. Onu yanımızda götürüyoruz. | Open Subtitles | آموس " قُم بإستخلاص جميع قواعد البيانات سنأخذها معنا |
| Vardığımız ilk limanda dostun Amos'ın bu gemiden gitmesini istiyorum. | Open Subtitles | ، عندما نصل للميناء القادم أريد أن يرحل الطفل " آموس " عن تلك السفينة |
| Güvertedeki Amos denilen şu hayvanla ortak yönünüz var mı? | Open Subtitles | هل أنت تُشبه ذلك الحيوان بالأعلى في أى شيء ؟ الذين تُطلقون عليه " آموس " ؟ |