| Claire yeni bir erkek arkadaş edindi, ...Justin de diğer odada, şu Amiş kızla birlikte. | Open Subtitles | حصلت (كلير) على خليلها الجديد و (جستن) بالغرفة الأخرى مع فتاة الـ(آميش) |
| Görünen o ki, Amiş olmayan süt kamyonu şoförü Charles Carl Roberts IV bir çifte, birkaç tabanca ve 600 sıkımlık mühimmattan oluşan bir cephaneyle birlikte, bu sabah, saat 10.35'te okula girmiş. | Open Subtitles | يبدو أن (تشارلز كارل روبرتس) الرابع. سائق شاحنة حليب محلي الذي ليس من الـ(آميش)... دخل المدرسة في 10: |
| Öyle görünüyor ki, Amiş cemaatinden birkaç yaşlı beyefendi Roberts ailesini görmeye geldi. | Open Subtitles | يبدو أن بعض السادة الكبار في السن من مجتمع الـ(آميش) أتوا... لزيارة عائلة (روبرتس). |
| - Birkaç Amiş geldi galiba. | Open Subtitles | -يبدو أنهم بعض الرفاق من الـ(آميش ). |
| Ama yarın yine oraya Amişler'le konuşmaya gitmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لكن غداً أريد منكما معاً بالخارج هناك مجدداً, تتحدثوا مع الـ(آميش). |
| Neden Amişlerin yaşadığı yere geldik anlamıyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أفهم ما نفعله في بلاد اﻠ"آميش" |
| Buna rağmen, Amiş halkı bağışlamakta çok aceleci. | Open Subtitles | ما زال. شعب الـ(آميش) هنا سريعون بالتسامح... |
| Saldırıyı ciddi yaralarla atlatan beş kızın dördü, açıldığı gün Yeni Ümit Amiş Okulu'nda derse girebilecek kadar iyileşti. | Open Subtitles | من بين الخمس فتيات الذين نجوا من إطلاق النار مع إصابات خطيرة، أربعة كانوا بصحة جيدة كفاية ليحضروا مدرسة (الأمل الجديد) للـ(آميش) يوم افتتاحها. |
| Amiş tavuğu da neyin nesi? | Open Subtitles | ـ ما هو دجاج (آميش) بحق الجحيم؟ |
| Amiş okulu. | Open Subtitles | مدرسة للـ(آميش). |
| Ateş eden Amiş değilmiş. | Open Subtitles | المُطلق لم يكن من الـ(آميش). |
| Resmî bir açıklama yapılmadı, ama bildiğimiz kadarıyla silahlı bir adam tek başına bu tek odalı Amiş okuluna girmiş. | Open Subtitles | على الرغم من أنه لا يوجد تصريح رسمي تم إصداره, ما نعرفه... هو أنه رجل وحيد مسلح على ما يبدو دخل هذه المدرسة ذات الغرفة الواحدة للـ(آميش). |
| Ama Amiş kardeşlerimizin bize gösterdiği gibi duyduğumuz acı yüzünden intikam peşinde koşmazsak kalplerimizi merhametin şifa veren ışığına açarsak o zaman karanlık kovulur ve kötülük yok olur. | Open Subtitles | لكن كما أظهر لنا إخواننا وأخواتنا من الـ(آميش)... عندما لا نسعى للثأر من أجل ألمنا... عندما نفتح قلوبنا إلى نور شفاء الغفران... |
| Amiş tavuğundan bahsediyordum ben. | Open Subtitles | لقد كنت أتحدث عن دجاج (آميش). |
| Amiş tavuğu salatası lütfen. | Open Subtitles | سلطة دجاج (آميش)، من فضلك. |
| - Bir Amiş gelip bıraktı. | Open Subtitles | -بعض الـ(آميش) أتوا وتركوه . |
| Amiş cemaati... | Open Subtitles | مجتمع الـ(آميش)... |
| Doğrusu "Amiş." | Open Subtitles | تلفظ "آميش" |
| Hemen hemen bütün haberciler Amişler'i göründükleri gibi ele alıyorlar. | Open Subtitles | كل الشبكات غالباً يأخذوا الـ(آميش) على ما يظهر. |
| Amişlerin topraklarında yetişen alelade bir tavuk türüymüş bu arada. | Open Subtitles | أنها مجرد طيور عادية يتم تربيتها في ريف (آميش)، بالمناسبة. |