| Sanırım eskisi gibi olmayı özlemişim ve Aidan da geçmişimin büyük bir parçası. | Open Subtitles | أظن بأنني أفتقد من كنت حقا و آيدن كان جزء كبير من هذا |
| Evet, doğru. Aidan bunları geçen hafta çizdi. | Open Subtitles | نعم, هذا صحيح آيدن رسم تلك الرسومات الأسبوع الماضي |
| Aidan'a göz kulak olur musun? | Open Subtitles | لأبحث في تلك القصة أريدك أن تراقبي , آيدن لي |
| Aiden ve kuzeninin çok yakın olduklarını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنهما كانا مقربان من بعضهم آيدن وإبنة خالته |
| Aiden. Yani burada canlı Wraithler mi var demek istiyorsun? | Open Subtitles | (آيدن)، أتقصد القول إنكم تحتفضون في هذا الكهف بـ((رايث)) أحياء؟ |
| Bekle bir saniye. Aden'ın ismi neden listede? | Open Subtitles | انتظر لحظة لماذا اسم آيدن موجود بالقائمة؟ |
| Aidan birader bir zamanlar senin de ressam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الأخ "آيدن" قال إنك كنت من المزخرفين فى ما مضى |
| Kardeşlerim, birader Aidan'ı karşıladığımıza göre onu Kells'i güçlendirmek için yaptığımız önemli çalışmayı göstermeye götürmeliyim. | Open Subtitles | "أيها الإخوه إتركوا لى الأخ "آيدن "أريد أن أريه مواقع التحصين فى "كلس |
| Aidan haklı. Zoe istihbarat sağlayacak ve Fowkes'la izleme yapacak. | Open Subtitles | (آيدن) سيكون هناك, (زوي) ستتكفل بالمعلومات و المراقبة مع (فوكس). |
| Aidan! Burada ne yapıyorsun? | Open Subtitles | آيدن ماذا تفعل هنا؟ |
| Arayıcı'ya yardım edebilmek için ne gerekiyorsa yaparım fakat Aidan olmadan hiçbir yere gidemem. | Open Subtitles | أودّ ان أففعل أيّ شيء لمساعدة الباحث ولكننيّ لا يُمكنني الذهاب إلى أيّ مكان من دون (آيدن) |
| Yeter! Bize birader Aidan'dan bahset. | Open Subtitles | "كفى, فقط أخبرنا عن الأخ "آيدن |
| Artık ortada dolanmak yok kütüphaneye girmek, Aidan biraderi görmek yok. | Open Subtitles | ... لا مزيد من التجولات لا مزيد من دار التدوين ... "و لا مزيد من الأخ "آيدن |
| Belki... Aidan biradere bir mesaj götürebilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تحملى "رساله للأخ "آيدن |
| Birader Aidan eserinin tamamlanıp elden ele aktarılması için yaşadı. | Open Subtitles | الأخ "آيدن" عاش كفايه ليرى عمله يستمر ... |
| Aidan'dan sonra Haskell gerçek bir sevgili değildi. | Open Subtitles | (إنظر ، إنه ليس أن (هاسكل . (كان حبيباً جدياً كما كان (آيدن |
| Aidan Marsh'la yaptıklarınız hakkında birkaç soru sormak istedik. | Open Subtitles | نريد فقط أن نسألك بعض الأسئلة عن العمل الذي كنت تقومين به مع (آيدن مارش). |
| - Buna ben de inanmak istiyorum, Aiden. - Ama inanmıyorsun. | Open Subtitles | (أريد أن أؤمن بذلك أيضا,(آيدن - لكنك لا تؤمنين بهذا - |
| İşte bu yüzden sizin Aiden'ın büyükannesiyle konuşmanızı istemedim. | Open Subtitles | لهذا السبب لم أكن أريدك أن تتحدّث إلى جدّ (آيدن) وجدّته |
| Aiden gönderdiği mesajda sizden bahsetmiş. | Open Subtitles | أتى (آيدن) على ذكرك في الرسالة المسجّلة التي أرسلها |
| Aden Poe. Bilişim Uzmanı. | Open Subtitles | آيدن باو اختصاصي كمبيوتر |
| Bazen içmeye çıkardık. Ben, Aydın ve Haluk. | Open Subtitles | كنا نخرج للشراب أحياناً (أنا و (آيدن) و (هالوك. |