| Khruschev saldırı emrini Amerikalılar, Eisenhower'a göre Macaristan'ın Sovyet etki alanına ait olduğu düşüncesinde olduğunu anladığı an vermişti. | Open Subtitles | أمر خوروشوف بتنفيذ الهجوم بعد أن أعلمه الأمريكان بقدر ما كان آيزنهاور مهتمًا هنغاريا تدخل في منطقة النفوذ السوفيتي |
| Başkan Eisenhower'ın Küba'dan çekileceğine inanmıyorum, bu ülkeye bir milyar dolarlık yatırım yaptık. | Open Subtitles | سيظل الوضع على ما هو علية فى رأيي لا أعتقد أن الرئيس آيزنهاور سينسحب من كوبا أبداً |
| Ama general, bu sefer Eisenhower rolündesiniz. | Open Subtitles | و لكن سيدي هذه المرة انت ستلعب دور آيزنهاور |
| Oh, bunlar da Hunt'ın bağlantılı olduğu 1952 Eisenhower kampanyasıyla ilgili şeyler. | Open Subtitles | هذه بعض الأشياء المتعلقة بحملة آيزنهاور الإنتخابية في 1952 و كان هنت مرتبطا بها |
| Wilson, Harding, Coolidge, Truman, Eisenhower... | Open Subtitles | جوهانسون, روزفيلت, تافت, ويلسون, هاردينق كوليدج, هوفر, ترومان, آيزنهاور |
| Eisenhower oraya filtre sistemi koydurmuştu. | Open Subtitles | آيزنهاور وَضعَ نظام تلَرْشيح الماءِ في الأسفل هناك |
| İlk fırsatta onları Eisenhower'ın yanına yollayacak, buna eminim. | Open Subtitles | و انا متأكد انه سيطرح المسألة على آيزنهاور فى اقرب فرصة |
| Eisenhower'da denizde kaybolmuş. | Open Subtitles | لقد تم الابلاغ أنه مفقود بعد الوصول الى مطـار آيزنهاور |
| Eisenhower kasasından 1,2 milyon dolar çalınmış. Yüzbaşı paradan sorumlu subaymış. | Open Subtitles | واحد ومئتان مليون دولار سرقوا من خزنة آيزنهاور ، لقد أمين الصندوق |
| - F 212, güzel Eisenhower Norfolk'a demir atmadan bir gün önce Pax Nehri'ne gitmek üzere uçmuş. | Open Subtitles | طائرة رقم اف 212 اقلعت من مطـار آيزنهاور الى نورفك ولكن قبل يوم الوصول توقفت في نهر باكس |
| Eisenhower'la bir saat geçirsem o da benimle aynı fikirde olacaktır. | Open Subtitles | ساعة واحدة مع آيزنهاور وسيشعر بنفس الشىء |
| Eisenhower'a Nazi selamı mı vermeliyim, yoksa elini mi sıkmalıyım diye düşünüyorum. | Open Subtitles | هل أحيى آيزنهاور بالتحية النازية أو أصافحه باليد؟ |
| Eisenhower'la bir saat geçirsem o da benimle aynı fikirde olacaktır. | Open Subtitles | ساعة واحدة مع آيزنهاور وسيشعر بنفس الشىء |
| Eisenhower'a Nazi selamı mı vermeliyim yoksa elini mi sıkmalıyım? | Open Subtitles | هل أحى آيزنهاور بالتحية النازية أو أصافحه باليد؟ |
| Füzeyi U.S.S. Eisenhower'a atacaklar. | Open Subtitles | هم سَيُطلقونَ ذلك الصاروخِ في نا. إس . آيزنهاور. |
| Dwight ve Mamie Eisenhower adındaki ünlü bir çift. | Open Subtitles | "لاحاجة لإخبارك أنهما "دوايت ومامي آيزنهاور |
| Ve helikopterle Eisenhower Bölgesi'ne getirmişler. | Open Subtitles | إنتقلوا بالمروحياتك إلى حقل آيزنهاور. |
| Eisenhower ve Dulles, Truman yönetimini Komünizme karşı yumuşak olmakla suçladılar. | Open Subtitles | (اتهم (آيزنهاور) و (دالاس أنّ إدارة (ترومان) كانت متساهلة مع الشيوعيين |
| Başkan Eisenhower askeri birliklerin orada kalmalarına karar verdi, ta ki tatmin edici veya kesin güvenceler... | Open Subtitles | كان الرئيس "آيزنهاور" مصمما أن يبقى الجنود هناك حتى توجد.. تأمينات صريحة أو مرضية.. |
| General Eisenhower, bu tarif edilemeyecek olayda sorumluluğu olan tüm Alman subaylarının ve askerlerinin Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanıp sert biçimde cezalandırılacaklarını söyledi. | Open Subtitles | الجنرال آيزنهاور أقسم انه لن يدع هذا الامر حتى نهاية الحرب وهؤلاء الضباط والجنود الألمان تقع عليهم المسؤلية عن هذه الهمجية وسيتم تتبع مجرمي الحرب ومعاقبتهم باسرع وقت |