"آيضاً" - Translation from Arabic to Turkish

• de
• da

Ayrıca 1 Mayıs'taki Tim Messenger cinayeti ve ... 29 Nisan'daki George Merchant cinayeti ve 28 Nisan'daki Eve Draper ve Martin Blower cinayetleri için de tutukluyorum.
آنا آيضاً آعتقلك للأشتباه بقتلك , تيم ماسنجر في 1 مايو وجورج مارجينت , 29 آبريل وآيف درايبر و مارتين بلوير 28 آبريل

Ayrıca 1 Mayıs'taki Tim Messenger cinayeti ve ... 29 Nisan'daki George Merchant cinayeti ve 28 Nisan'daki Eve Draper ve Martin Blower cinayetleri için de tutukluyorum.
آنا آيضاً آعتقلك للأشتباه بقتلك, تيم ماسنجر في 1 مايو وجورج مارجينت, 29 آبريل وآيف درايبر و مارتين بلوير 28 آبريل

Demek istediğim, bu gece üvey babamı öldürdüm ben de masum değilim.
أعني ، أنا قتلت زوج اُمي هذه الليلة . فأنا لست ملاك آيضاً

Bu da, resmi bir soruşturma ve alkol testi demektir.
الموضوع أصبح رسمي الآن وسيطلبون تحليلك آيضاً

Ve seni buradan sürükleyerek götürmek zorunda kalırsam da, götürürüm.
وإذا كان لابد لي من سحبكِ من هنا ، سأفعل ذلك آيضاً

Ben de Başak burcundanım. Bu bizim burcumuza pek uymaz.
أنا آيضاً من برج العذراء وهذه صفة تُميز كلينا

Benim de yemek yemeye hakkım yoktur.
فـ أنا آيضاً ليس لدى الحق بـ تناول الطعام

Sadece hastalıkları yok etmek, ömrü uzatmak için değil istenen beden parçalarını büyütmek için de hücre üretebileceğimiz anlamına geliyor.
تَحديد أعمارنا المتوقعة و لكن آيضاً لإعضاء النمو للجسم أجل، خَلق جنود

Bir de konuşmalarını anlamak mümkün değil, değil mi baba?
آيضاً لإنهم ... يقومون ويكافحون فيها , آبي

Bir de konuşmalarını anlamak mümkün değil, değil mi baba?
آيضاً لإنهم ... يقومون ويكافحون فيها, آبي

Sen de duydun, değil mi?
سمعت ذلك آيضاً ,.. إليس كذلك ؟

Ben de pencereden atlamayı düşünmüştüm.
أنا آيضاً فكرت في القفز من النافذة

Kocam beni terk ettiğinde, ben de bir hikâye uydurmuştum.
أنا آيضاً خرجت بقصة عندما تركني زوجي

Seni de akademiye göndermelilerdi.
عليكّ أنّ تكون قدّ ذهب للأكاديمية آيضاً

Muhabire de bir kopyasını verdim.
لقدّ أعطيت نسخة الى المراسل آيضاً

Gidip alayım. Sonra da tuvalete uğrarım.
سأذهب وأحضرها ، وسأذهب إلى المرحاض آيضاً

Sadece sınıfımdakiler gelmiyor ailemin tamamı da gelecek.
ليسَ فقط نصف فصلي آتي لكن كل عائلتي ستأتي آيضاً

Onun kokusu da geliyor gibi.
هل بإمكان الخصيتين إطلاق الريح؟ لأنه أظن أنني أشم ذلك آيضاً.

Bahsettiğiniz insanlar da bu hükümetin içinden.
لكن الأشخاص الذين تشير إليهم فى الحكومة آيضاً

Babanızın da ayçiçeği yetiştirdiğini söylemiştiniz.
إذاً قلت آباك يزرع دوار الشمس , آيضاً

Evet, oğlanlar takımı da öyle, tabi takımda varsan.
نعم , الأولاد كذلك آيضاً , آذا كنت فيه