| Klaus'un şu dakikada barış yapmaya çalıştığına inanıyorum. Liderlik onu olumlu olarak etkileyebilir. | Open Subtitles | أؤمن أنّه يقترب من هيئة سلام ما هنا، ربّما تكون القيادة خيرًا إليه. |
| Bunun doğru olduğuna inanıyorum. Hastanede bunu öğrendim. | Open Subtitles | هذا ما أؤمن أنّه حقيقيّ هذا ما تعلّمته في المشفى |
| Yine de anlatılacak tek bir hikâyesi daha kaldığına inanıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أؤمن أنّه كان يملك قصّة معيّنة ليرويها. |
| Bize kaldıramayacağımız yük vermeyeceğine inanıyorum. | Open Subtitles | أؤمن أنّه لن يحمّلنا ما لا طاقة لنا به |
| Bitecek inanıyorum. İnanmak zorundayım. | Open Subtitles | أؤمن أنّه سينقضي يجب أنْ أؤمن بذلك |