| Bunun bir sapkınlık olduğuna inanıyorum, ama aynı buzdağının ucu gibi, sathın altında olabilecekleri de detaylıca incelememiz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن هذا إنحراف، ولكن كـقـمـة جبل جليدي علينا أن ندرس بعناية وبدقـة ما يمكن أن يحدث أسفله |
| TG:Ben güzelliğin temel hizmet olduğuna inanıyorum. | TED | ثياستر غيتس: أؤمن بأن الجمال خدمة أساسية. |
| Hayır efendim. Bunun doğru olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لا , يا سيدي أنا لا أؤمن بأن هذا صحيح |
| Çünkü inanıyorum ki, bu veri dünyası bizler için bir dönüştürücü olacak. | TED | لأنني أؤمن بأن هذا العالم من البيانات سيصبح نقطة تحول لنا |
| Hayatlarımız üzerine söz hakkım olduğuna inanmak istiyorum? Tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن أؤمن بأن لدي رأي في حياتنا حسناً؟ |
| Ama inancıma göre karşılaştığımız tüm zorluklar bizi amacımıza götürür. | Open Subtitles | لكنّي أؤمن بأن جميع الإختبارات التي نواجهها تقودنا إلى هدفٍ معيّن. |
| Bu trajedinin gerçekten şeytanın işi olduğuna inanıyor muyum? | Open Subtitles | هل حقاً أؤمن بأن هذه المأساة سببها الشيطان؟ |
| Ben erkeğin 'ateş', kadının ise 'yakıt' olduğuna inanırım. | Open Subtitles | أؤمن بأن الرجل هو النيران و المرأة هى الوقود |
| 1 milyar insanı gerimizde bırakmış olmanın insan ırkının en büyük hatası olduğuna inanıyorum. | TED | انا أؤمن بأن فشل الجنس البشري الاعظم يكمن بحقيقة تركنا لاكثر من بليون انسان منا وراء ظهورنا |
| Başarının en anlamlı yolunun başkalarının başarmasına da yardım etmek olduğuna inanıyorum. | TED | أؤمن بأن أفضل طرق النجاح هي أن تُساعد الآخرين لينجحوا |
| Bugün söylemeye çalıştığım şey, ben bu ayrımın yanlış olduğuna inanıyorum. | TED | وما أحاول التحدث عنه هنا اليوم هو القول إنني أؤمن بأن هذا تصنيف زائف. |
| ve hepsi birbirinden farklı görünüyor ama ben bu yolların tamamının kendi kaderini tayin etme hakkıyla döşeli olduğuna inanıyorum. | TED | جميعها تبدو مختلفة جدًا، ولكنني أؤمن بأن كل واحد يمهد له الطريق الصحيح لتقرير مصيره. |
| Artık bunun mermi deliği olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أعد أؤمن بأن هذه حفرة بسبب رصاصة |
| Başımıza gelenlerin kaderle bir ilgisi olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لست أؤمن بأن القدر يترصدنا كيفما نتصرف. |
| - Treville'in suçlu olduğuna inanmıyorum, inanmayacağım da ama yoluna çıkmayacağız. | Open Subtitles | لا أؤمن بأن " تريفيل " مذنب ولن أفعل أبداً |
| Çünkü inanıyorum ki eğer bir toplumun kadınları özgür değilse, o toplum özgür olmayacaktır. | TED | لأنني أؤمن بأن المجتمعات لن تكون حرة إذا لم تكن نساء تلك المجتمعات حرة. |
| Fakat inanıyorum ki uzun vadede iyi yanları çok daha fazla ve bu süreç gerçek. | TED | إلا أنني أؤمن بأن مزاياهما على المدى الطويل مفيدة جدًا، وهذا التقدم شيء حقيقي. |
| Hayatlarımız üzerine söz hakkım olduğuna inanmak istiyorum? Tamam mı? | Open Subtitles | يجب أن أؤمن بأن لدي رأي في حياتنا حسناً؟ |
| Eğer Maybelle'nin gökyüzünde bir yıldız olduğuna inanmak istiyorsam inanacağım. | Open Subtitles | إذا كنت أريد أن أؤمن بأن (مايبيل) أصبحت نجمةً في السماء سأفعل |
| "Benim inancıma göre, seçemediğiniz şeylerdir..." | Open Subtitles | دائما أؤمن بأن الأشياء التي لا تختارها |
| Ebeveyn ve çocuk arasında bilimsel olmayan bir ilişkinin olduğuna inanıyor muyum? | Open Subtitles | هل أؤمن بأن هنالك تواصل غير علمي بين أبٍ وابنه؟ |
| Koruyucu ve yok edici olarak seçildiğimden her erkeğin, karşısındakini yere sererken bir tarzı olduğuna inanırım ama benim yere serme tarzım adil olan tarzdır. | Open Subtitles | "أؤمن بأن أي شخص لديعه من يدعمه" "رجلي هو (ريتشارد هوند)" "والذي إخترته ليكون الحامي" |
| Hareketlerimin her zaman bir anlamı olduğuna inanmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أؤمن بأن تصرفاتي ما زالت تحمل معنى |