| Sana söylemeyi unuttum. Biraz hisse senedi aldım. | Open Subtitles | لقد نسيت أن اخبرك لقد أبتعت جزءا من مخزون |
| Bunları sana aldım. Tanrı seninle konuştuğuna göre, ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لقد أبتعت هذه من أجلك , ستحتاج لهم الآن بعد أن تكلم الله معك |
| Çünkü yeni bir kutu aldım ve kurabiye canavarının onu mideye indirmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لأني أبتعت علبة جديدة ولا أريده أن يأكلهم كلهم |
| Yani bunu kız arkadaşına aldın, çünkü ondan ayrılacaksın, öyle mi? | Open Subtitles | أبتعت هذا لصديقتك لأنك ستبتعد عنها؟ |
| Bence bu bir kadeh şarabı yanlış kişiye aldın. | Open Subtitles | أعتقد أنك أبتعت كأس نبيذ للشخص الخاطئ |
| - Ona mobilya mı aldın? | Open Subtitles | أبتعت بعض الأثاث من أجلها؟ |
| Erken gösterime bilet aldım, diye mesaj attım sana. | Open Subtitles | أرسلت لكِ رسالة تقول بأنني أبتعت تذاكر لعرض مبكر |
| Sokağın karşısındaki çamaşırcıyı satın aldım. | Open Subtitles | لقد أبتعت مركز الغسيل مقابل الشارع |
| Sana düğün yüzüğü- şey, düğün marşı zil sesi aldım. | Open Subtitles | أبتعت لكِ نغمة خاتم الزفاف |
| Yeni elbise aldım, tamam mı? | Open Subtitles | أبتعت ملابس جديدة , حسناً؟ |
| - Bütün kıyafetlerini ben aldım. | Open Subtitles | -لقد أبتعت كل ملابسك |
| Bana bir paket kurabiye mi aldın.? | Open Subtitles | أبتعت لي حقيبة من الكعك |
| sen bana çiçek mi aldın? | Open Subtitles | هل أبتعت لي ازهاراً ؟ |
| Aynı müzayedede Lindsay'i aldın. | Open Subtitles | لقد أبتعت (لينزي) في نفس المزاد |
| - Ona bir köpek mi aldın? | Open Subtitles | لها أبتعت هل (ليف)، مرحباً، |