| Ne gerekiyorsa yap ama onları bu gemiden uzak tut. | Open Subtitles | أفعلي ما يتوجب عليكِ فعله، لكن أبقيهم بعيداً عن هذه السفينة. |
| - Biraz zaman lazım bana, tut onları. | Open Subtitles | أحتاج بعض الوقت، أبقيهم بعيدين |
| Asfalta çıkana kadar kapalı tut. | Open Subtitles | أبقيهم مطفأة حتى تصلين إلى الرصيف. |
| Kafanı yorma, onları fırında tutuyorum çünkü soğuk iç çamaşırından nefret ederim. | Open Subtitles | أبقيهم في الفرن لأن أكره ملابس داخلية باردة |
| Bu yüzden onları bir arada tutuyorum, ve onlara bir şey olmayacağına emin oluyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب أبقيهم مع بعضهم وأتأكد بأن لايحدث سوء لهم |
| - Onları arabadan uzak tutun! - Arkanıza geçmelerine müsade etmeyin! | Open Subtitles | ــ أبقيهم بعيدين عن السيارة ــ لا تجعلهم ياتوا خلفك |
| İletişimde kal, onları güvende tut. | Open Subtitles | فلتبق على تواصل معي ، أبقيهم بأمان |
| Sen yalnız onları uzak tut, duydun mu? | Open Subtitles | انت فقط أبقيهم هناك,تسمعين؟ |
| Elbette, onları elinde tut. | Open Subtitles | أجل .. أبقيهم .. |
| - Bir şarkıyı bitirene kadar uyanık tut şunları. | Open Subtitles | - أبقيهم مستيقظون لفترة طويلة بما يكفي لآصلاح الآخطاء . |
| Onları uzak tut. Geri dönmesinler. | Open Subtitles | أبقيهم بعيداً يجب ألا يعودوا |
| Onları yukarı da tut. | Open Subtitles | أبقيهم فى الأعلى |
| Onları mutlu et ve binanın içinde tut. | Open Subtitles | أبقيهم سعيدين وبداخل المبنى |
| Onları güvenlik için burada tutuyorum. Bu arada bu Çin'deki en iyi koleksiyondur. | Open Subtitles | أبقيهم هنا للأمان وهي مجموعه جيدة بالمناسب |
| Onları yönlendiriyorum. Güvende tutuyorum. | Open Subtitles | أبقيهم يتحركون ابقيهم في مكاناً أمن |
| Onları temiz ve düzenli tutuyorum. | Open Subtitles | أبقيهم في نظافة |
| Onları güvenli bir yerde tutuyorum bu dünyanın Baron Reiter'larından uzakta. | Open Subtitles | أبقيهم في مكان آمن بعيدًا عن .أمثال (بارون رايتر) في هذا العالم |
| Onları kraliyet dairelerine götürüp orada koruma altında tutun. | Open Subtitles | رافقهم إلى الجناح الملكي و أبقيهم تحت حراسة هُناك. |
| Mümkün olduğunca telefonda tutun. | Open Subtitles | أبقيهم على الهاتف لأطول وقت ممكن |
| Düz tutun hanımefendi. | Open Subtitles | أبقيهم في خطٍ مستقيم يا سيدتي |