"أبنائك" - Translation from Arabic to Turkish

• çocukların
• oğulların
• çocuklarının
• çocuklarını
• çocuklarına
• çocuklarından
• Oğullarını
• Çocuklarınız
• çocuğun
• Oğullarınız
• Oğullarının
• çocuklarınla
• çocukları
• oğullarına
• çocuklarında

Bu hücumu o kadar iyi bilmelisin ki çocukların doğduğunda, bu içlerine işlemiş olmalı.
يجب أن تتعلم هذا الهجوم جيدا حتى يصبح هذا الهجوم بالحمض النّوَوِي في أبنائك

Eğer yapmak istediğin şeyi yapmış olsaydın seninle beraber çocukların da bunun acısını çekecekti.
فلو أنك نفذت نيتك لأصبحت أنت و أبنائك خارجين عن الدين

Eğer kardeşim ölürse oğulların adalet sağlanana kadar hiçbir yere gidemeyecek.
،إنْ مات شقيقى فإنّ أبنائك لن يمكثوا هنا طويلاً قبل أن تُطبّق عليهم العدالة

çocuklarının yakışıklıIığını nerden aldığını görebiliyorum.
يمكنني أن أرى من أين حصل أبنائك على وسامتهما يجب أن أعترف

-Ama biliyor musun, çocuklarını sevmek zorundasın. -Senin hoşlanmadığın ya da nefret ettiğin şeyler yapsalar bile.
عليك أن تحب أبنائك حتى إن فعلوا شئا سئ ,أو اكرههم

çocuklarına alabilmek için kendine yeni ayakkabı almamak gibi.
مثل ارتدائك لملابس رثّة حتّى يتمتّع أبنائك بملابس الجديدة

Bir gün çocukların gerçekleri kendileri görebilecekleri yaşa gelecekler.
يوماً ما سيكون أبنائك كباراً ليروا الحقيقة بأنفسهم

Sence karın ve çocukların hayatta mıdır hâlâ?
هل تظن بأنّ زوجتك و أبنائك لا زالوا على قيد الحياة ؟

Eşin gelmem için yalvardı çocukların gülerek reverans yaptılar sen ve ben ise buradayız.
زوجتكَ تطلب مني القدوم و أبنائك يبتسمون لي و يقدرونني و أنا و أياكَ ينتهي بنا المطاف هنا

Bu eli gönderince oğulların yanına gelecek.
،وعن أبنائك فترقب أن تجدهم عندك

oğulların ölü ve sen de onlarla birlikte olmak için buraya geldin.
أبنائك موتى... وجئت إلى هنا لتكون معهم...

Hiçbir şey söylememeliydi. Böyle şey söylenmez. çocuklarının arasına nifak sokamazsın.
لم يكن عليه أن يخبرني بأيّ شئ أنت لا تحمل أبنائك كل هذا الحمل

Sizi uyarıyorum bayan Stein, eğer bir bit yeniği kokusu alırsam bu çocuklarının sonu olur.
أنا أحذرك يا مسز ستاين إذا كان هناك شيئا مخادعا فستكون نهاية أبنائك

Evet, her gece eve gelip çocuklarını görmek, güvende olduğunu bilmek güzeldir.
نعم, لابد أنه لأمرٌ رائع أن تعود للمنزل كل ليلة و ترى أبنائك علما أنهم بأمان

Zaten çocuklarını ömür boyu yetecek kadar yaraladın.
لقد قمت بالفعل بتشويه أبنائك ما سيبقى معهم طوال حياتهم

Bu senin çocuklarına cevabın mı yoksa sen farklı bir baba mısın?
أأنتَ متجاوبٌ مع أبنائك أم أنك مختلفٌ كأب؟

çocuklarından birini kaptıktan sonra köpekbalığının büyüklüğünün önemi yok.
حجم القرش لا يهم، إذا ما تمكنوا من واحدٍ من أبنائك.

Feyzullah Oğullarını mı, yoksa bu iki kızı mı tercih eder?
هل تريد يا فيص الله أن يحظى أبنائك بالفرصة أو الفتاتان؟

Eminim sizin Çocuklarınız da, ihtiyacınız olduğunu hissetselerdi mutlaka sizi ararlardı.
أنا متأكدة من أن أبنائك يريدون مساعدتك إذا اعتقدوا أنهم يستطيعون

Yedi farklı kadından olan yedi çocuğun için?
لسبعةِ أبنائك الذين هم من سبعةِ فتياتٍ مختلفة؟

Oğullarınız, şu çılgın şov yıldızları tarafından kaçırıldı.
لقد تم اختطاف أبنائك بواسطة مضيفي برامج المسابقات

Ona her gün bak ve Oğullarının bir daha gelemeyeceklerine inan.
إنظر إليه كلّ يوم لكي أنت يقنع أبنائك لا أكثر

Sakın... Bana bu mazeretleri anlatma Frank. İşçi Bayramı'ndan beri çocuklarınla beş dakika bile geçirmedin.
لا تبدأ معي يا فرانك، أنت حتى لم تقضي خمس دقائق مع أبنائك منذ ولادة زوجتك

çocukları arabayla dolaştırmanın bir avantajı var.
ولكن .. تعلمون هناك شيء ما بشأن ايصال أبنائك للبيت

Sana oğullarına sunduğundan bile daha fazlası olan bir seçenek sunacağım.
.... ساعطيك الخيار أكثر منك مما عرضت على أبنائك

Fakir doğduysan çocuklarında fakir olacak, olmayan bir dünya.
عالم حيث إذا ما ولدت فقيرًا فهذا لا يعني أنه يتعيّن على أبنائك أن يظلوا فقراء