| Benim babam bile olabilir yani, kendi babamı hiç tanımadığımdan. | Open Subtitles | ،يمكنه ايضاً أن يكون أبي لم أقابل الرجل من قبل |
| Babam hiç ortalıkta yoktu, annem de ben on bir yaşlarındayken vefat etti. | Open Subtitles | أبي لم حاضراً في الحقيقة، و أمي توفت حين كنت في الحادية عشر |
| Grevden sonra Babam bir daha limanda çalışmadı. | Open Subtitles | بعد الإضراب ، أبي لم يجد عملاً في أحواض السفن |
| Babam, hiçbir yere gitmedi; | Open Subtitles | أبي لم يهجرني أبداً إنه هنا هذا هو والدي |
| Evet. Bana Babamın kendini öldürmediğini ve bir kahraman olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أبي لم يقتل نفسه، بل أنه كان بطلاً.. |
| - Babam bana bu konuda bir şey demedi. - Epey çalışmıştım. | Open Subtitles | أبي لم يقل لي أي شىء أفكر في الأمر من مدة طويلة |
| Dinle, annemle babam boşandıktan sonra, babam pek yakınımda değildi. | Open Subtitles | انظري، بعد طلاق والداي أبي لم يكن موجوداً لأجلي |
| Babam asla geri dönmemiş, çünkü büyükbabamla kavga etmiş. | Open Subtitles | حسنا، أعرف أن أبي لم يرجع أبدا بسبب شجاره مع جدي |
| Ben 10 yaşındayken annem ve Babam beni yalnız bırakmazlardı. | Open Subtitles | أمي و أبي لم يكونا يتركانني لوحدي في البيت عندما كنت في العاشرة |
| Benim babam çocuklarıyla uçurtma uçuracak türden bir adam değildi. | Open Subtitles | .. أبي لم يكن ذلك الشخص الذي يطير الطائرات مع أبنائه |
| Teselli olacak mı bilmem ama Benim babam da tam bir kazanan değildi hani. | Open Subtitles | إن إعتبرتها مواساة، فإن أبي لم يكن بالظبط رابحاً حقيقي أيضاً |
| Çünkü Benim babam, bu kadar çizgiyi aşmazdı. | Open Subtitles | لأن أبي لم يكن ليتعدى هذه الخطوط |
| Ama Babam hiç sıcak bakmadı. Pek erkek işi olarak görmez. | Open Subtitles | أبي لم يكن مصدّقُ أَبَداً، مع ذلك هو لَمْ يُفكّرْ بأنّها كَانَت لعبة رجوليَة جداً |
| Babam hiç CIA'e karşı gelmedi. | Open Subtitles | أبي لم يكن ضدّ الإستخبارات المركزية أبداً |
| Babam hiç gözükmedi, annem de bana yalan söyledi bence şu an sen de yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أبي لم يظهر أبداً وأمي كذبت حيال ذلك وأظن أنكِ تكذبين الآن |
| Anne, Babam bir haftadır yemeğe gelmiyor. | Open Subtitles | أمي، أبي لم يكن في المنزل للعشاء منذ أسبوع |
| Anne, Babam bir haftadır yemeğe gelmiyor. | Open Subtitles | أمي، أبي لم يكن في المنزل للعشاء منذ أسبوع |
| Babam hiçbir zaman hayatına yaptıklarınla... ilgili endişelenmeyi bırakmadı. | Open Subtitles | أبي لم يتوقف عن الاهتمام بما تفعله بحياتك |
| Gerçekten çok hızlı ama Babam hiçbir şeyden korkmaz. | Open Subtitles | كانت سريعةً جداً لكن أبي لم يكن خائفاً من أي شئ |
| Babamın iş adamı olmadığını söylediğinizde haklıydınız. | Open Subtitles | كنت محقاً حين قلت بأن أبي لم يكن رجل أعمال، أعرف ذلك |
| - Babam okumadı. - Eğer okusaydı, belki de senin daha çok okumanı isterdi. | Open Subtitles | أبي لم يقرأ - ربما لو فعل لأحترموك أكثر - |
| 6 aylıkken annem öldü ve babam pek babam pek yanımızda olmadı. | Open Subtitles | لقد ماتت والدتي عندما كان عمري 6 أشهر .. و كان أبي لم يكن في الجوار دائمًا |
| Babam asla yayın süresini kaçırmadı, ve bende kaçırmayacağım. | Open Subtitles | أبي لم يتأخر أبداً عن الموعد وأنا لن أفعل |
| Babam beni yalanlarla rahatlatma zahmetinde bulunmazdı. Yumruğunu kullanırdı. | Open Subtitles | أبي لم يزعج نفسه بالكذب، لقد كان يستخدم قبضته. |
| Bak, Babam bana beni sevdiğini hiç söylemedi. | Open Subtitles | استمع لي , أبي لم يخبرني أبداً بأنه يحبني |