| Herneyse, o ördeğe gelince, hala ondan kurtulmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | على أية حال, حول تلك البطّة تريدينني أن أتخلص منه؟ |
| Demin eskiden tanıdığım bir kızla karşılaştım bu yüzden o kızdan kurtulmam gerek. | Open Subtitles | وأنا فقط قابلت فتاه كنت أعرفها، وأتسائل كيف أتخلص من فتاه أنا معها |
| Bütün kötü alışkanlıklarımdan kurtulmalıyım. Hepsinden. | TED | علي أن أتخلص من كل عاداتي السيئة تماماً. |
| Eğer kazanırsam, şu aptal ekmek makinasından kurtulacağım. | Open Subtitles | اذا فزت فسوف أتخلص من آلة الخبز الغبية هذه |
| Daha beni bile taşıyamıyorsun. Belki de şu tekerlekli sandalyeden kurtulurum ve beni taşıma görevi için seni tutarım. | Open Subtitles | ربما أتخلص من الكرسي وأجعلك تحملني لأي مكان |
| Bu lanet arabadan ve lanet çölden kurtulayım. | Open Subtitles | دعني أتخلص من هذه السيارة اللعينة ومن هذه الصحراء الموحشة |
| - Temizlik. Simon Elder'ın verdiği ne varsa kurtuluyorum. | Open Subtitles | أتخلص من كل شيء أعطانياه سايمون ايدر أو مايشابهه |
| Fakat Karma ondan kurtulmamı istememişti. | Open Subtitles | لكن العاقبة الأخلاقية لم تردني أن أتخلص منها |
| Bu senden kurtulmamı sağlamadı. Şimdi kurtulabilirsin. | Open Subtitles | لقد كنت وغدا طوال حياتي لا يمكنني ان أتخلص منك |
| Bakın, aileye dair herşeyden çabucak kurtulmam lazım. Siz de dahil. | Open Subtitles | علي ان أتخلص من أي دليل على عائلتي, بما فيهم أنتم |
| Oğullarımdan ve kızlarımdan kurtulmam lazım. Nasıl yığıldıklarını görmüyor musun? | Open Subtitles | أريد أن أتخلص من الأبناء والبنات هل ترين كيف يزيدون؟ |
| Ön tarafta buluşalım. Bu heriften kurtulmalıyım. | Open Subtitles | هيه، قابلُني بالخارج أنا سوف أتخلص من هذا الرجلِ |
| Ve haklı da. Haklı. Ondan kurtulmalıyım. | Open Subtitles | وإنّه محق، إنه على حق عليّ أن أتخلص منها |
| Karımdan kurtulacağım ve çocuk gibi mutlu olacağım. | Open Subtitles | أتخلص من زوجتي وسأكون مثل الخنزير في القذارة |
| Dinle, paradan kurtulacağım ve teslim olcağım. | Open Subtitles | الاستماع , سوف أتخلص من هذه الاموال , سوف أنتقل نفسي فيها. |
| Senden kurtulursam, Drew'yu kendim bulurum ve bu lanet bileklikten kurtulurum dedim. | Open Subtitles | فكرت أن أتخلص منك وأجده بنفسي لأتخلص من الحبل |
| Bu lanet arabadan ve şu korkunç çölden kurtulayım. | Open Subtitles | دعني أتخلص من هذه السيارة اللعينة ومن هذه الصحراء الموحشة |
| Bu düzenin dengesini bozanlar için geliyor ve onlardan kurtuluyorum. | Open Subtitles | دوري بأن أذهب لهؤلاء الذين يُخالفون النظام... و أتخلص منهم. |
| Tam onun kutusunu atmak üzereydim ki pilleri yere düştü. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتخلص من الصندوق عندما سقطت منه البطارية |
| Eski oyuncak, pusula tarak gibi zırvaları atıyorum işte. | Open Subtitles | فقط أتخلص من هذه الأشياء القديمة مثل الدمى والبوصلات وفرش الشعر |
| Bunlarla ne yapayım, atayım mı, saklayayım mı? | Open Subtitles | ماالذيأفعلهبهما, أتخلص منهما أم أحتفظ بهما؟ |
| Onun icabına benim bakmamı isterseniz, ağzını burnunu kırarım. | Open Subtitles | أعني, إن كنتم تريدون أن أتخلص منها .فقط أعلموني.. |
| Bu çocuktan kurtulana kadar içki hazırlatıyorlar. | Open Subtitles | حتى أتخلص من هذا الطفل فسيرمونني بالمشروبات |
| Sadece park cezasından kurtulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنظري لقد كنت أحاول أن أتخلص من ورقة مخالفة |
| Bu işe yaramaz şeylerden asla kurtulamayacağım. | Open Subtitles | لن أتخلص من هذه الخردة عديمة الفائدة أبداً |
| Bu kış kayağı takımını çöpe atarsam yazık olur. | Open Subtitles | يبدو مؤسفاً أن أتخلص من زلاجتيّ اختراق الضاحية هاتين |