| Sırılsıklam terliyorum ve lensler gözlerimi acıtıyor ve hiçbirini önemsemiyorum çünkü körkütük âşık oldum. | TED | كنت أتعرق بقدر كبير وكانت العدسات اللاصقة تؤذي عَيْنَيْ، ولم يكن شيء من ذلك يهم لأني كنت غارقاً في الحب. |
| Burası cehennem gibi sıcak. Kiliseye girmiş fahişe gibi terliyorum. - Efendim. | Open Subtitles | الحر شديد هنا إنني أتعرق كعاهرة في كنيسة |
| Günlerdir uyumadım sıcak olmadığı halde terliyorum ve eğer kazanamazsak, benim yüzümden olacakmış gibi geliyor. | Open Subtitles | بينما لم أنم مند أيام، وأنا أتعرق مع أن الجو ليس حار حتى، |
| - Çok terliyordum sesli nefes alıyordum ve kalbim dışarı fırlayacakmış gibiydi. | Open Subtitles | أتذكر بأنني كنت أتعرق بشكل كبير و أتنفس بشكل ثقيل و أحسست بأن قلبي سيخرج من جسمي |
| B-ben hergün çalışıyorum ve ter döküyorum ve adak adıyorum, ve ancak geçinebiliyorum. | Open Subtitles | سأعمل و أتعرق و أضع الهبات كل يوم و إنني بالكاد أتحصل بـــ |
| Hiç kapalı yer korkum olduğunu düşünmemiştim... ama terlemeye başladım ve tanktaki gerçek akış hızını bulamadım... ve dışarıda test ettiğimden daha farklı nefes alıyordum. | Open Subtitles | لكنني بدأت أتعرق ولم أستطع إيجاد مستوى التدفق في الوعاء وكنت أتنفس بشكل مختلف عما كنت أتنفس وأنا أختبره خارجاً |
| Hayvan gibi terledim la. Bir havalanayım da geleyim. | Open Subtitles | أو يا الهي أنا أتعرق كالخنزير علي أن أحصل على بعض الهواء قليلاً |
| Heyecanlandığımda, avuç içinden ayaklarıma kadar terlerim ben de. | Open Subtitles | أنا أتعرق عندما أتوتر ! راحة يدي.. حتى باطن قدمي |
| Bana burasının ülkenin en soğuk kasabası olduğunu söylediler ama ben kiliseye gitmiş bir fahişe gibi terliyorum burada. | Open Subtitles | إذاً، لقد أخبرتُ أن هذه أبرد بلدة في الأمة، ورغم ذلك أنني أتعرق كالعاهرة في الكنيسة. |
| Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyor, deli gibi terliyorum, nefesim kesiliyor. | Open Subtitles | أعني، قلبي بدأ بالخفقان وبدأت أتعرق و حنجرتي تختنق |
| Şundan bir kurtulayım! İt gibi terliyorum içinde. | Open Subtitles | لو كان يمكنني خلع هذا أنا أتعرق فيه مثل الخنزير |
| At gibi terliyorum. Öyle. | Open Subtitles | لا، المكان هنا حار كالجحيم أنا أتعرق مثل فرس |
| Burada iyi terliyorum. Sağlam terliyorum. Boncuk boncuk. | Open Subtitles | إني أتعرق هنا، عرق هائل، كرات من العرق |
| Disarisi çok sicak. O kadar sicak ki galiba terliyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالحر, أظن أنني أتعرق |
| Yürüyordum ve bu hayatımın en uzun yürüyüşüydü. Ensemdeki saç dikleşmişti, terliyordum ve kalbim atıyordu. | TED | وكنت فقط أمشي وكانت هذه أطول مشية في حياتي -- كان شعري واقفًا عند مؤخرة رأسي، كنت أتعرق وقلبي يخفق بشدة. |
| Yani, o yemekten sonra. Manyak gibi terliyordum. | Open Subtitles | أعني أنني يومها كنت أتعرق بشدة |
| Söyle hadi, asabım bozuldu, kan ter içinde kaldım. | Open Subtitles | أخبرني ما الأمر أتلفت أعصابي صرت أتعرق كالخنزير |
| Bak, şimdiden terlemeye başladım, eğer yeniden bir ölümle sonuçlanacaksa... | Open Subtitles | أنظرى، أنا أتعرق الآن إذن لو أنّه ظهر بأنها نهاية مسدودة أخرى |
| terledim. Araba yıkamaya sürelim. | Open Subtitles | أنا أتعرق لنذهب لمغسلة السيارات |
| Biliyor musun, ben heyecanlandığımda çok terlerim... | Open Subtitles | تعرفين عندما أكون متوتر، أتعرق |
| Bu uzay giysisi beni sucuk gibi terletti. | Open Subtitles | حلة الفضاء هذه تجعلني أتعرق مثل الخنزير |
| Yünle aram iyi değildir. Beni pezevenkler gibi terletiyor. | Open Subtitles | أنا لا أكون بخير مع الصوف يجعلني أتعرق بشدة |
| Biraz daha terlemek istersem kollarımı hareket ettirmem yeter. Sana iyi eğlenceler. | Open Subtitles | ان كنت أرغب ان أتعرق أكثر سأحرك ذراعيّ فقط,استمتع انت |
| terlediğim zaman ne kadar yandığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تملك أي فكرة أن ذلك يحرق عندما أتعرق ؟ |