| Kuralları ben koymuyorum. Bu ofisi yönetmek için para alıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أضع القواعد أنا أتقاضى أجرى لأدير هذا المكتب |
| Bazen, her zaman yapmak istediğim şeyleri yapmak için para alıyorum. Kendi tutkularımla profesyonel görevlerimin aynı olmasına bayılıyorum. | Open Subtitles | أحياناً أتقاضى مالاً مقابل أشياء لطالما أردت القيام بها كم أحب حين تكون رغباتي الشخصية هي ذاتها مهامي المهنية |
| İklim modelleriyle ilgili şikayet belirtmek için para alıyorum. | TED | حقاً؟ انا أتقاضى راتباً لكي أشتكي بخصوص النماذج المناخية. |
| Seni uyarmalıyım, içtiğim şeyden komisyon alırım. | Open Subtitles | يجب علي أن أحذرك إنني أتقاضى عمولة عن ما أشربه |
| O senin bütün maaşın olabilir ama ben o parayı dakikada kazanıyorum. | Open Subtitles | قد يكون هذا موازياً لأجركما ولكنني أتقاضى هذا المبلغ في الدقيقة |
| Buraya geldiğim an ücret işlemeye başlar. | Open Subtitles | أنا أتقاضى أجرتي منذ أن أدخل إلى هنا كما تعلمين |
| Bunu merak etme. Şüphelenmek için para alıyorum. | Open Subtitles | لا تقلق بهذا الشأن أتقاضى راتبي حتى أكون مريبة |
| Onbaşı, siz hapishanede ne kadar kalırsanız kalın ben maaşımı alıyorum. Evet, efendim. | Open Subtitles | فأنا أتقاضى أجري بغض النظر عن المدة التي تقضيها بالسجن |
| Ortada şüphelenecek şey yokken, şüphelenmek için para alıyorum ben. | Open Subtitles | أتقاضى المال لأتشكك عندما لا أجد ما أشك فيه |
| Sadece 37.50 dolar alıyorum ve buna pizza ve tatlı da dahil. | Open Subtitles | أتقاضى 5ر37 دولار فقط كما أنك تحصل على كعكة بيتزا وتحلية. |
| Dinle. Seni korumak için para alıyorum. | Open Subtitles | أنصتي لما أقول أتقاضى أجراً كي أقوم بحمايتكِ، مفهوم؟ |
| Koruman olmak için para alıyorum. | Open Subtitles | لا، لا أتقاضى أجراً كي أكون حارسك الشخصي |
| -Hayır hayır... -Senin koruman olmak için para alıyorum. | Open Subtitles | لا، لا أتقاضى أجراً كي أكون حارسك الشخصي |
| Günlüğüne 250 dolar alırım, artı gerekli harcamalar. | Open Subtitles | إنّي أتقاضى 250 دولار يومياً، علاوة على النفقات. |
| Pekâlâ, günde elli papel ve masrafları alırım. | Open Subtitles | أتقاضى 50 دولار باليوم مع المصاريف |
| Ama bunun için yüksek ücret alırım. | Open Subtitles | لكن لأجل ذلك أتقاضى الكثير من المال |
| Ben fotoğraf başına 200 , 250 dolar kazanıyorum.Ve ben geçimimi sağlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتقاضى 250 دولار للصوره هكذا أعيش سيدي |
| Bu sayede para kazanıyorum. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي أتقاضى الأجور العالية |
| Bu tarz iyiliklerden ekstra ücret aldığımı biliyorsun, değil mi? Güvenlik kaydı. | Open Subtitles | إنّكِ تعلمين أنّي أتقاضى أجراً إضافيـّاً لإسداء جمائل من هذا القبيل، أليس كذلك؟ |
| Tatlım, Paramı çeyreklik olarak alırsam, bir şeyleri yanlış yapıyorum demektir. | Open Subtitles | عزيزتي، إن كنت أتقاضى أجري بأرباع الدولارات فكنت سأصبح مخطئة تماماً |
| Buraya geldiğim andan itibaren ücretim işler. | Open Subtitles | أنا أتقاضى أجرتي منذ أن أدخل إلى هنا كما تعلمين |
| Mağazada çalışırken saatte 6 dolar kazanıyordum. | Open Subtitles | عندما كنت أعمل في المحل كنتُ أتقاضى 6 دولارات في الساعة. |
| Altı haneli bir maaş alamamı bekler miydin? | Open Subtitles | هل فكرت يوما أن أتقاضى راتب من ستة أرقام؟ |
| Ne kadar katil yakalarsam yakalayayım hem aynı maaşı alıyorum. | Open Subtitles | أتعلم، أتقاضى نفس المرتب مهما كان عدد القتلة الذين أمسكهم أين العدالة في ذلك؟ |
| Sunduğum değere kıyasla maaşım gerçekten düşüktü. | TED | فقد كنت حقاً أتقاضى القليل مقارنة بالقيمة التي أقدمها. |