| Yaşlı adamla konuşmam için yalnız bırak beni. O, bu konularda çok mantıklıdır. | Open Subtitles | دعني أتكلم مع العجوز إنه ذكي في كل ما يتعلّق في هذه الأمور |
| Ben polis memuruyum. Çocukla konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا شرطي يا سيدتى ويجب أن أتكلم مع الولد |
| Bütün gün insanlarla konuşuyorum ama bu uyumama yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | أتكلم مع الناس طوال اليوم هذا لا يساعدني على النوم |
| Personel kayıtlarınıza bakıp, personel bölümünden biriyle konuşmak isterim. | Open Subtitles | أود أنظر فى سجلات موظفيك و أتكلم مع أحدهم ، إذا لا تمانع |
| Değerli oğlunla tahliye kararı hakkında konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أتكلم مع إبنك الغالي عن مسألة الإخلاء هذه |
| Şartlardan biri buydu. Kuzenlerden biriyle konuşayım. | Open Subtitles | كان هذا من بين الشروط دعيني أتكلم مع أحد أبناء العم |
| Gitmeden önce biriyle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | روكسين أبي يجب أن تتوقف في مكان ما يجب أن أتكلم مع شخص ما |
| Kızıl Kraliçe'yle konuşmam hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك ستكونين مسرورة أني أتكلم مع الملكة الحمراء |
| Pekala, bir elçi veya elçilikle ya da menopozdaki birisiyle konuşmam lazım. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم مع السفير إلى سفارة أو شخص مسؤول |
| Burada iki taş gibiyiz. Şimdi kendimle konuşuyorum. | Open Subtitles | نحن هنا مثل الحجرين الآن أنا أتكلم مع نفسي |
| Kaya gibiyiz burada, ve ben kendi kendime konuşuyorum. | Open Subtitles | نحن هنا مثل الحجرين. الآن .. أتكلم مع نفسي. |
| İşte, burada tek başıma, kendi kendime konuşuyorum. | Open Subtitles | أنظروا. أنا وحدى الاّن أتكلم مع نفسى هذه هى نظرية الشواش |
| İçindeki o şeyle konuşmak istiyorum. O şey ne ise artık. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم مع الشيء الذي بداخلك, من أنت ؟ |
| Tımarhaneden dönen şu kadınla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم مع هذه المرأة التي عادت من المصح العقلي |
| Bütün gün konuştum zaten! Medya ile konuşuyordum! | Open Subtitles | كنت أتكلم طوال أليوم كنت أتكلم مع ألصحافة |
| Gidip alsana. O kadınlarla mı konuşayım? | Open Subtitles | . حسناً , أذهب و أحضرها . و أتكلم مع هؤلاء النساء ؟ |
| Bugünlerde kimseyi görmüyorum. Kimseyle konuşmuyorum. | Open Subtitles | لا تدعيني أرى أحدا أو أتكلم مع بشر هذه الأيام |
| Ben Mollie Ubriacco. Kocamla konuşabilir miyim? | Open Subtitles | هذه مولي اوبرياكو هل بالإمكان أن أتكلم مع زوجي؟ |
| Anna, Bayan Tura ile yalnız görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | آنا , أود أن أتكلم مع السيدة تورا على انفراد |
| Meslektaşlarımla konuşurum. Kafa kafaya verip bir şeyler düşünebilirsek bildiririm sana. - Mutlaka bir çözümü vardır. | Open Subtitles | دعني أتكلم مع زملائي ونفكر قليلاً ونجد حلاً، وأنا واثق أنّ هناك حل |
| Kimileri, gözü kara olduğumu düşünmüş olabilir, ancak bilim insanı adayları ile konuşurken, matematik korkularını ortadan kaldırmak benim alışkanlığım oldu. | TED | بعضكم يظن بأنني متهور، لكن باتت من عاداتي أن أتجنب خوفي من الرياضيات عندما أتكلم مع العلماء المرشحين. |
| O zamandan beri başka kadınlarla konuştuğumu görmeye dayanamaz... | Open Subtitles | ...لا يمكنها تحمل أنى أتكلم مع فتاه آخرى منذ |
| İnan bana. Çünkü sen olmasan da birileriyle konuşacağım. | Open Subtitles | صدقني سأفعلها، لأن أذا لن أتكلم معك سوف أتكلم مع غيرك |
| Boşanma isteğine evet demesine kadar karımla konuşmamıştım bile. | Open Subtitles | كنت نادراً ما أتكلم مع زوجتى حتى وافقت على الطلاق |
| Utanç hissettim. Konuşamadım bile. konuşmadım. | Open Subtitles | شعرت بالخجل لم أستطع الكلام حتى ، لم أتكلم مع أحد |