"أتودّ أن" - Translation from Arabic to Turkish

• ister misiniz
• mi istiyorsun
• istiyor musun
• olmak ister misin
• mi olmak istiyorsun

Sorgulama için bölgeyi genişletmemi ister misiniz?
أتودّ أن نذهب إلى مكانٍ أكثر خصوصية للاستجواب؟

O odada bu isimlerin hepsinin öldüğünü kanıtlayabilirim. - Görmek ister misiniz?
بحوزتي دليل على أنّ الرجل الذي مات في تلك الغرفة استخدم كلّ هذه الأسماء المستعارة، أتودّ أن ترى الدليل؟

Onları görmek ister misiniz?
أتودّ أن تراهم؟

Prensip. Prensip uğruna kendini öldürtmek mi istiyorsun?
مبدأ، أتودّ أن تلقي بنفسك إلى التهلكة من أجل مبدأ؟

Nasıl haklı olduğunu bildiğimi öğrenmek mi istiyorsun?
أتودّ أن تعرف كيف أَعْرفُ بأنّك محقّ ؟

Küçük kızı iyileştirmek istiyor musun?
أتودّ أن تشفيّ تلك الفتاة الصّغيرة ؟ عليك أن تتجاوزني فحسب.

Bizim arkadaşımız olmak ister misin?
مهلاً ، مهلاً، أتودّ أن تكون صديقنا ؟

Hokey kaskının arkasındaki adam mı olmak istiyorsun yoksa başka biri mi olmak istiyorsun.
أتودّ أن تظل رجلًا بقناع هوكي، أم تودّ الغدوّ شخصًا آخر؟

Hey Bart. Çocuk boyu kapuçino ister misiniz?
مرحباً يا (بارت)، أتودّ أن تشرب الكابتشينو المخصص للأطفال؟

Ne düşündüğümü bilmek ister misiniz?
أتودّ أن تعرف ماذا أعتقد ؟

Odasına portatif bir karyola koyulmasını ister misiniz?
سيّدي... أتودّ أن نعطيك بطاقةَ مرافق؟

Her havari için bir kişi, İsa için de bir kişi. Siz seçmek ister misiniz?
واحد لكلّ حواريّ وواحد لـ(المسيح) نفسه، أتودّ أن تختارهم يا أبتِ؟

- Oynamak ister misiniz?
ـ أتودّ أن تلعب؟

Omuzumun nasıl çıtladığını duymak ister misiniz?
أتودّ أن تسمع كتفي يدقّ؟

Bart! Cenazeyi erken terketmeyi mi istiyorsun?
(بارت)، أتودّ أن ترحل من الجنازة مبكراً؟

Ne yaptığımı bilmek mi istiyorsun?
أتودّ أن تعلم ما كنت أفعله؟

Peki, Robbie ile aramda geçenleri bilmek mi istiyorsun?
حسناً، أتودّ أن تعرف حول ماكان بيني وبين (روبي)؟

Cadılar senin için ne planlamışlar öğrenmek istiyor musun?
أتودّ أن تعلم ما في جعبة السّاحرات لك؟

Bana yeni bir sayfa açtığını kanıtlamak istiyor musun?
أتودّ أن تثبت لي أنّك بدأت صفحة جديدة؟

Yüz karası olmaktan çıkmamı istiyor musun?
أتودّ أن ينتهي إخفاقي

Baksana Earl, biz istemeyene kadar eğilmeyeceğimiz bir yere gidip... ..sarhoş olmak ister misin?
يا (إيرل)، أتودّ أن تثمل في مكانٍ... لا يجب علينا أن ننحني إلّا بإرادتنا؟

Öyleyse, mız mız bir velet mi olmak istiyorsun?
أتودّ أن تكون طفل مدلل؟