| Seni yıpratmayı bırakmam için, sen beni yıpratmayı deniyorsun. | Open Subtitles | ثمّ تحاولينَ جعلي بائساً كي أتوقّف عن محاولاتي لجعلكِ بائسة |
| Aslında modelliği bırakmam için ikimiz ortak karar aldık. | Open Subtitles | في الواقع لقد قرّرنا معًا أن أتوقّف عن العمل كعارضة أزياء |
| Mücadele istediğimden vazgeçmedim, önemsemekten vazgeçmedim. | Open Subtitles | لم تتوقّف رغبتي بالقتال , لم أتوقّف عن الحرص. |
| Seni sevmekten asla vazgeçmedim. | Open Subtitles | لم أتوقّف عن حبّي لكِ |
| Belki de dünyayı değiştirmeye çalışmayı bırakmalıyım. | Open Subtitles | ربّما ينبغي أن أتوقّف عن محاولة تغيير العالم |
| Gidip kendimi öldürmeye çalışmayacağım ve seni umursamaktan vazgeçmeyeceğim. Beni ne kadar kendinden uzaklaştırsan da. | Open Subtitles | ولن أتوقّف عن الاهتمام بك مهما دفعتني بعيداً |
| Başımı dik tutarım ve sonuna kadar mücadeleyi bırakmam. | Open Subtitles | سأُبقِي يداي مرتفعتان ورأسي منخفضاً ولن أتوقّف عن التأرجح حتى النهاية. |
| Kışkırtıcılığı bir kenara bırakmam gerek. | Open Subtitles | يتحتّم أن أتوقّف عن تحريضهم. |
| Seni aramaktan hiç vazgeçmedim. | Open Subtitles | لم أتوقّف عن البحث عنكَ يوماً |
| Seni aramaktan hiç vazgeçmedim. | Open Subtitles | لم أتوقّف عن البحث عنك |
| Seni sevmekten asla vazgeçmedim. | Open Subtitles | و لم أتوقّف عن حبك لحظة واحدة |
| - Biliyorum. Seni cezalandırmayı bırakmalıyım. | Open Subtitles | أعرف يجب أنْ أتوقّف عن الضغط عليكِ |
| Bir pislik gibi davranmayı bırakmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتوقّف عن التصرّف كوغد |
| Bu plandan vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | و... لن أتوقّف عن العمل على تحقيقه |
| Senin için savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتوقّف عن القتال مِنْ أجلك أبداً... |
| Denemekten vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتوقّف عن المحاولة |