| Gerçek raporu yayınladıklarında, yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | صحيح، أتوق إلى رؤية تعابير وجهه حين يُبث تقرير المحاصيل الأصلي |
| Harika. Banyoları görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | رائع ، انا أتوق إلى رؤية الحمامات |
| Aslına bakarsan yüzünde son bir defa yenilgiyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | في الواقع ... أتوق إلى رؤية ملامح الهزيمة على وجهك... للمرّة الأخيرة |
| Akşamki parti için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى سهرتك الليلة. |
| Şu an itibariyle, insani yakınlık ve fiziksel temas için can atıyorum. | Open Subtitles | في هذه اللحظة أشعر أنني أتوق إلى الحميمية والاتصال الجسدي |
| Akşamki parti için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى حفلتك الليلة. |
| -Tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | كم أتوق إلى مقابلته. |
| Evet, izlemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أجل، كنت أتوق إلى رؤيته |
| Ne çıkacağını duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى سماع اللحن |
| Dr. Cox, küçük bebeğinizi... - ...görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى رؤية طفلتك |
| Bunu savcıya söylemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى إخبار الدعي العام. |
| Onu koklamak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى شمّها! |
| Gerçek bir Luger tutmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | - أتوق إلى حمل لوغر حقيقي . |
| Güzel. Hokkabazlık numaralarını görmek için can atıyorum. | Open Subtitles | جيّد، لأني أتوق إلى رؤية مهارات ألعاب الخفّة تلك |
| Duş almak için can atıyorum. | Open Subtitles | أتوق إلى الإستحمام |