| Ben, gerçek bir Japon değilim. Hollanda'dan geldim. | Open Subtitles | أنا لستُ يابانيًا بحق، فلقد أتيتُ من هولندا. |
| Almanya'dan geldim. Doğru yere mi geldim? | Open Subtitles | لقد أتيتُ من "ألمانيا" هل أتيتُ إلى المكان الصحيح؟ |
| İki gündür telefonuna cevap vermiyor ve telesekreteri dolu ve konsere gidelim diye Philedelphia'dan geldim ben ama odasında da yoktu. | Open Subtitles | "إنها لم تجيب علي هاتفها ليومين، وبريدها الصوتي مُمتلئ علي آخرهُ." "ثم أتيتُ من (فيلادلفيا) لكي نذهب لحفلة موسيقية معاً..." "وهي لم تكن موجودة." |
| Bunca yolu sadece maskenin ardındaki gülüşü görmek için geldim. | Open Subtitles | أتيتُ من بعيد كي أرى فقط الابتسامة التي تقبع وراء القناع |
| Ben Çalışma ve Destek Yardımı... başvurumu yenilemek için geldim. | Open Subtitles | أتيتُ من أجل الاستئناف على قرار.. منحي معاش العجزة. |
| Onun için geldim. O paket onun için. | Open Subtitles | لقد أتيتُ من أجل تلك، هذه من أجله |
| Ama ben zaten Busan'dan geldim. | Open Subtitles | لكنني أتيتُ من (بوسان). |
| Ben Toneri. Senin için geldim. | Open Subtitles | أنا أُدعى تونري، وقد أتيتُ من أجلكِ. |
| Eli ile konuşmak için geldim aramamamı istedi. | Open Subtitles | أتيتُ من أجل "إيلاي"، وطلب مني ألّا أتصل |
| Roma Senatosu için geldim, Konstantin için degil. | Open Subtitles | أتيتُ من مجلس شيوخ (روما) ليس من عند (قسطنطين). |
| Hayır. Buraya yiyecek için geldim. | Open Subtitles | -كلاّ، لا أعيش أتيتُ من أجل الطعام |
| Destek için geldim. | Open Subtitles | أتيتُ من أجل الدعم |
| Temel ihtiyaçları almak için geldim sadece. | Open Subtitles | لقد أتيتُ من أجل الضّروريات. |
| Buraya biraz tatlı almak için geldim sadece. | Open Subtitles | حلقد أتيتُ من أجل تحلية فحسب. |