| Marnie, Şükran Günü'nde evime geldin. | Open Subtitles | مارني، أنت أتيت إلى منزلي في عيد الشكر |
| Ne olduğumu öğrendikten sonra bile evime geldin, kapımı tamir ettin, pasta getirdin. | Open Subtitles | ...حتى بعدما عرفت ما أكون ...أتيت إلى منزلي أصلحت بابي ...وأحضرت لي فطيرة ولحاف |
| Babamın arkadaşı olduğunu söyledin. evime geldin. | Open Subtitles | قلت بأنك كنت صديق أبي، أتيت إلى منزلي |
| - O zaman 7'den önce bana gelmeye bak. | Open Subtitles | إذًا، إن أتيت إلى منزلي قبل السابعة يمكنني تدبّر هذا لأجلك |
| Noel'den önce evime gelmiştin. | Open Subtitles | أتيت إلى منزلي قبل يوم الميلاد |
| Benim evime geldiyseniz şovunuzu gösterin. | Open Subtitles | الآن, إذا أتيت إلى منزلي عليك أن تقدم عرضاً جيداً |
| Beni hatırlamıyor olabilirsiniz. Evime uğramıştınız. | Open Subtitles | لا أدري إن كنت ستتذكرني لقد أتيت إلى منزلي الأجازة الماضية |
| Benim evime geldin ve bana hilebaz diyorsun ha! | Open Subtitles | أنت أتيت إلى منزلي ودعوتني بالغشاش |
| Cesetlerden aldığınız kanıtlarla dolu bir çantayla evime geldin. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى منزلي بحقيبة مليئة بالأدلة |
| Konuklarım var. Davet edilmeden evime geldin. | Open Subtitles | -لقد أتيت إلى منزلي دون دعوة . |
| - evime geldin ve karımı inceledin. | Open Subtitles | -الوقت مُتأخر. -لقد أتيت إلى منزلي... |
| - O zaman 7'den önce bana gelmeye bak. | Open Subtitles | إذًا، إن أتيت إلى منزلي قبل السابعة يمكنني تدبّر هذا لأجلك |
| Halstead'deki evime gelmiştin, yemek sipariş etmiştik. | Open Subtitles | "أتيت إلى منزلي في "هالستيد |
| Eğer benim evime geldiyseniz, şovunuzu gösterin. | Open Subtitles | الآن، إذا أتيت إلى منزلي عليك أن تقدم عرضاً جيداً |
| Beni hatırlamıyor olabilirsiniz. Evime uğramıştınız. | Open Subtitles | لا أدري إن كنت ستتذكرني لقد أتيت إلى منزلي الأجازة الماضية |