| Daha iyi olup olmadığınıza ve bir şey isteyip istemediğinize bakmaya geldim. | Open Subtitles | أتيت لأطمئن عليكي و لأرى إن كنت في حاجة لشيء. |
| Sana bakmaya geldim. Çok merak ettim seni. | Open Subtitles | جوزي, أتيت لأطمئن عليكي كنت قلقا بشأنك |
| - Hiçbir şey, sadece nasıl olduğuna bakmaya geldim. | Open Subtitles | لا شيء أنا فقط أتيت لأطمئن على حالتك |
| Onu kontrol etmeye geldim ama bana yine bayağı sinirlendi. | Open Subtitles | أتيت لأطمئن عليه لكنه إنفعل عليَ |
| Bu yüzden Matilda ve aileyi kontrol etmeye geldim. | Open Subtitles | لذا أتيت لأطمئن على (ماتيلدا) والعائلة |