| Balinanın onun içinde iz bıraktığını ve ruhunu sakatladığını da biliyor musun? | Open Subtitles | هل قالوا لك كيف ترك به أثرا داخليا وكيف تلاعب ذلك بروحه؟ |
| İz bırakır. İnsanların böyle bir şeyin olduğunu bildiğini söylemiştim. | Open Subtitles | ترك ذلك أثرا, أخبرتك أنه هناك أناس آخرون يعرفون القصة |
| Ancak atlıya yaklaştığımda aniden kayboldu hem de hiçbir iz bırakmadan. | Open Subtitles | و عندما إقتربت كان الراكب قد إختفى دون أن يترك أثرا |
| Babam ben yedi yaşımdayken bir iz bırakmadan ortadan kayboldu. | Open Subtitles | اختفى والدي عندما كنت في السابعة, دون أن يترك أثرا |
| Ama dün geceki ziyaretçimiz iki ayaklı hayvan izi bırakmış. | Open Subtitles | ولكن زائرنا ليلة أمس ترك أثرا لثنائي أقدام |
| Oysa Biyosfer 2'de tamamen anlıyordum, her gan, biyosfer üzerinde çok büyük bir etkim vardı, ve onun da benim üzerimde büyük etkisi vardı, oldukça derin ve yaşamsal bir etki. | TED | في بيوسفار2 فهمت تماما أن لي تأثيرا كبيرا على بيوسفار ، كل يوم ، وأن له أثرا علي، بشكل عميق، وبالمعنى الحرفي للكلمة. |
| Sanal silahların böyle garip bir özelliği var: iz bırakmadan kullanılabilirler. | TED | الأسلحة الالكترونية لها هذه الميزة الغريبة : يمكن استخدامها دون أن تترك أثرا. |
| Şimdi, etkileşmeye bu kadar kapalı oldukları için saptayıcıdan kaçarlar, dolayısıyla bıraktıkları iz, eksik enerjileri olacaktır. | TED | ولكن لأن تلك الجسيمات لا تترك أثرا ، فإنه لا يمكن كشفها ، ولكن الدليل على وجودها سيكون فقدان بعض من الطاقة ، حسنا. |
| Annie. Ama onun lastik eldivenlerinde de hafif bir iz çıktı. | Open Subtitles | لقد أظهر قفازها أثرا ضعيفا لوجود النيتروجلسرين |
| Ama onun lastik eldivenlerinde de hafif bir iz çıktı. | Open Subtitles | لقد أظهر قفازها أثرا ضعيفا لوجود النيتروجلسرين |
| İz bırakmadan önce üzerine buz koysan iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن تضع عليها بعضا ً من الثلج قبل أن تترك أثرا ً |
| Toksik ekranda da görünmez, ve arkanızda iz bırakmazsınız... | Open Subtitles | لن تظهر على شريحة التسمم ولا تترك أثرا وراءها |
| Ya da belki adli tıp uzmanı olduğum seni kaynatarak eritip ardımda hiç iz bırakmayacağım için. | Open Subtitles | أو ربّما لأنّني عالمة جنائية، ويمكنني غليك من الداخل إلى الخارج دون أن أترك أثرا. |
| Bunu kim yaptıysa, kimyasal bir iz bırakmış. | Open Subtitles | كائنا من كان من سبب الحريق فقد ترك أثرا كيميائيا واضحا |
| Ev geride hiçbir iz bırakmıyor. Artık bunu biliyorum. Onu durduramayız. | Open Subtitles | المنزل لا يترك أثرا اعرف ذلك الآن لا يمكننا ايقافه |
| Fakat yaklaştığımda atlı iz bırakmadan kayboldu. | Open Subtitles | و عندما إقتربت كان الراكب قد إختفى دون أن يترك أثرا |
| Sakin ol. İz kalırsa dayakçı koca olurum. | Open Subtitles | أمر سهل,ان كان ذلك سيترك أثرا فسأصاب بإلتهاب بالعين |
| Bir iz bulmuşlar ama otoyolda sona eriyormuş. | Open Subtitles | إلتقطوا أثرا. لكنه اختفى في الطريق السريع. |
| Eğer Carter iz bıraktıysa ya da Dave'in kanıyla ilgili bir ipucu varsa onu haneye tecavüzden alabiliriz. | Open Subtitles | اذا ما ترك كارتر أثرا أو اذا ما كان هناك آثار لدماء ديف عليها فسنقبض عليه لإقتحام المنزل عنوة |
| Bu tatlı dudaklarda bir ilacın ya da ateşin hiç izi yok. | Open Subtitles | لا يبدو هناك أثرا لدواء الحمى على تلك الشفاة الجميلة. |
| Muhtemelen küçük boyutlarda ama etkisi kuvvetli bombalar. | Open Subtitles | ربما صغيرتان فى الحجم ولكنهم يحدثون أثرا كبيرا |