| Karımı koruyun. Onunki, benim hayatımdan çok daha değerli. | Open Subtitles | أحرسوا زوجتى إنها بالنسبه لى أثمن من حياتى |
| Görünen o ki, onun için doğrudan daha değerli bir şey var. | Open Subtitles | من الواضح أن لديه شيىء أثمن من الحقيقة بالنسبة له |
| O an, hepimiz öğrendik ki kumarla kafayı bozduğunuz zaman paradan çok daha değerli şeyleri kaybedebilirsiniz. | Open Subtitles | في تلك اللحظة جميعنا تعلمنا أنك عندما تصبح مهووساً بالقمار يمكن أن تخسر ما هو أثمن من المال |
| Çantadan daha pahalı olduğunu garanti edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع ضمان أنها أثمن من حقيبتك |
| Kuşakta hava ve su altından daha değerlidir. | Open Subtitles | داخل حزام الكويكبات ، الهواء والماء أثمن من الذهب |
| Bazen altından bile değerli olabilir. | Open Subtitles | فى بعض الأحيان يكون أثمن من الذهب |
| O gün, tahta bize sadık bir adamın çıkmasından daha kıymetli bir şey olamaz. | Open Subtitles | ثم.ما هو أثمن من أن تمتلك شخصا مواليا لك فى بلاطه السلطانى؟ |
| Sıradan biri gibi harcanmayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | أنت أثمن من أن تتواجد في المحلات |
| Atların kadınlardan daha değerli olduğunu mu söylüyorsun yani? | Open Subtitles | أتقول بأنّ الأحصنةَ أثمن من تلكنّ النّساء؟ |
| Ne olursa olsun bu dışarı çıkacak, bu her altından daha değerli bir şey olabilir. | Open Subtitles | في كل ما هو هناك.. أذن, يمكن لهذا أن يكون أثمن من الذهب في أي وقت مضّى |
| Benim özgürlüğüm, o elmasın satın alabileceği herşeyden daha değerli. | Open Subtitles | حريتي أثمن من أي شيء تستطيع تلك الماسة شراءه |
| Çünkü sana ihtiyacım var. Sana koruma sağlamaktan çok daha değerli bir şey sunmaya karar verdim. | Open Subtitles | لكن لكوني أحتاجك، فإنّي مستعد لأعطيك شيئًا أثمن من حمايتي. |
| İnan bana, birkaç saat içinde bunlar... bitcoin*den daha değerli hale gelecekler. | Open Subtitles | ثقي بي، خلال ساعات، هذه الأشياء ستكون أثمن من البيتكوين |
| Ejderhacamı Ak Gezenleri öldürüyor. Bizim için artık altından daha değerli. | Open Subtitles | "كلس التنين" يقتل "الموتى البيض أمسى أثمن من الذهب إلينا الآن |
| Bir bebek gülüşünden daha değerli bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيء أثمن من ضحك الطفل |
| Bir bebek gülüşünden daha değerli bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيء أثمن من ضحك الطفل |
| Altından daha değerli,oğlum bu, altından daha değerli! | Open Subtitles | هذا أثمن من الذهب يا رجل، أثمن من الذهب |
| Bu da onundu. Arabamdan daha pahalı. Bu süper bir şey. | Open Subtitles | أعني أنه أثمن من سيارتي، إنه... |
| Bu kütüphane altından daha değerlidir, küçük bayan. | Open Subtitles | المكتبة أثمن من الذهب أيتها الصغيرة |
| Bu kütüphane altından daha değerlidir, küçük bayan. | Open Subtitles | ... المكتبة أثمن من الذهب أيتها الصغيرة |
| Salı akşamı geldiğinde New Orleans'taki bir caz grubu.. ...Hope Elması'ndan bile değerli olacaktır. | Open Subtitles | بحلول ليلة الخميس، ستكون مقطوعة الجاز في (نيو اورليانز) أثمن من "ماسة الأمل". |
| O gün, tahta bize sadık bir adamın çıkmasından daha kıymetli bir şey olamaz. | Open Subtitles | ثم.ما هو أثمن من أن تمتلك شخصا مواليا لك فى بلاطه السلطانى؟ |
| Sıradan biri gibi harcanmayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | أنت أثمن من أن تتواجد في المحلات |