| Genellikle de çekimler sırasında bir ya da iki kez intihar girişiminde bulunursun. | Open Subtitles | كما أنك عادة تحاول أن تقتل نفسك مرة أو مرتين أثناء التصوير |
| çekimler sırasında bunu hiç farketmemiştim. | Open Subtitles | أثناء التصوير, أنا حتى لم ألاحظ ذلك. |
| Herkes Jordan'nın Renny'ye karşı hâlâ bir şeyler hissettiğini biliyordu. Ama çekimler sırasında son derece profesyoneldi. | Open Subtitles | الكلّ يعلم بأنّ (جوردن) ما زالت تكن مشاعر نحو (ريني)، لكنها كانت تعمل بشكل احترافي أثناء التصوير |
| Çekimler için hangi mayoyu giysem acaba? | Open Subtitles | أتساءل، أي لباس سباحة يجب علي إرتدائه أثناء التصوير. |
| Çekim yaparken rahatsız ettiğim için çok üzgünüm ama sahnenin sahibi olan herifin paraya ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | أنا في غاية الأسف أن أقاطعِك أثناء التصوير لكن هذا الرجل الواقف هناك يريد ماله |
| Tabii.. Çocuklar, ben Çekim yaparken kendiniz olun. | Open Subtitles | حسنا، أريد من الجميع أن يتصرف على سجيته أثناء التصوير |
| Sonra Oz Büyücüsü'nü yöneten Victor Fleming'in çekimler sırasında "Ray'le konuşmam gerek" diye düşünüp düşünmediğini merak ettim. | Open Subtitles | ثم بدأت أتساءل ما إذا كان (فيكتور فيلمنق) الرجل الذي أخرج فلم ساحر أوز إذا فكر أثناء التصوير وقال: |
| çekimler sırasında. | Open Subtitles | أثناء التصوير |
| Çünkü mekanın iç Çekimler için harika görünmesi gerekiyor! | Open Subtitles | يجب أن يبدو المنزل رائعاً أثناء التصوير |
| Çekim yaparken bazen biraz kafam karıştı. | Open Subtitles | أحيانًا أثناء التصوير كنت أجد نفسي متحير بعض الشئ |
| Çekim yaparken onlar halledecekler. | Open Subtitles | سوف يظهرونك بشكلٍ أثناء التصوير |