| Çinhindi'ndeki Savaşta bir, iki çarpışmayı kaybetmenizin pek önemi yoktu. | Open Subtitles | أثناء الحرب الهندوصينية، لم يهم ذلك، سواء كانت هزيمة أو أكثر. |
| Savaşta komünist yeraltı örgütündeydi | Open Subtitles | كان فى التنظيم السرى الشيوعى أثناء الحرب |
| Savaşta bir şarapnel saplandığından beri hiçbir şey hissetmiyorum! | Open Subtitles | لقد أُصِبت بشظايا قنبلة أثناء الحرب. منذ ذلك الوقت، ولا أقدر على الإحساس بشيء |
| ilk saldırı uydu silahı Amerikalılar ve Ruslar tarafından-- geliştirildi soğuk savaş sırasında. | Open Subtitles | أول سلاح يطلق عن طريق قمر صناعي,طور بواسطة الأمريكين والسوفييت أثناء الحرب الباردةِ |
| Bu kardeşlik icabı olsa gerek. Askerler arasında savaş sırasında gelişen bir beraberlik | Open Subtitles | يفترض أن تكون حول روابط الأخوّة هذا شئ ينمو بين الجنود أثناء الحرب |
| Bu sentin İkinci Dünya Savaşı sırasında üretildiğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تُدركي أن هذا البنس سُكَّ أثناء الحرب العالمية الثانية؟ |
| savaş kahramanı sayılırsın. Vaktiyle çok insan öldürmüş olmalısın. | Open Subtitles | كنت بطل حرب لابد أنك قتلت الكثيرين أثناء الحرب. |
| Savaşta başarılıydı, ama geri adım atmalıydık. | Open Subtitles | لقد أحسن أثناء الحرب لكن كان يجب أن يتنحى بعدها |
| Savaşta toplama kampındaymış, o yüzden. | Open Subtitles | هذا بسبب أنه كان في مُعسكر اعتقال أثناء الحرب |
| "Stratejik Hizmetler Ofisi" OSS'in Savaşta yaptığını barış zamanı yapacak bir teşkilat. | Open Subtitles | مركز يقوم بالعمل أثناء السلم مثلما كان يعمل أثناء الحرب |
| Yüzbaşı Savaşta erkekliğini kanıtlayamadığından bu yana çok üzgün bir durumda. | Open Subtitles | القائد يتبول منذ ان لم يثبت رجولته أثناء الحرب |
| Savaşta tüm işittiğim şeyi sana söylemem gerekirse kovboy bu asla bir son bulmayacak. | Open Subtitles | سمعت هذا الكلام الفارغ أثناء الحرب ويجب أن أخبرك ياراعى البقر إن هذا لم يفلح |
| Richard büyük Savaşta Zero uçuruyordu. | Open Subtitles | ريتشارد قاد طائرات زيرو أثناء الحرب العالميه الثانيه |
| Savaşta neler yaptığını biliyorum, ve sen ölmeden önce bildiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | أعلم ما فعلت أثناء الحرب و قبل أن تموت, أريدك أن تعرف أنني اعرف |
| Alınma ama Savaşta yeraltı sığınakları ararken daha çetin ceviz yamaçlardan geçtim. | Open Subtitles | مع بعض الرجال لها أرجل مسطحة. لا إهانة , لكنني قمت بأشياء أصعب أثناء الحرب لأبحث عن مخابئ تحت الأرض. |
| İç savaş'ta Charleston açığında seyreden iki direkli bir gemiydi. | Open Subtitles | لا . سفينة التوأم الشراعية خارج تشارليستون أثناء الحرب الأهلية. |
| savaş sırasında, hiç uçamamış uçaklar için 800 milyon dolar harcandı. | Open Subtitles | ولم تسلم أيضاً أكثر من 800 مليون دولار صرفت أثناء الحرب |
| Benim için bir onur, efendim. savaş sırasında hakkınızda yazılanları okumuştum. | Open Subtitles | يا له من شرف يا سيدي، قرأت عنك الكثير أثناء الحرب |
| Ve olan şey şu: savaş zamanındaki veriler, tüm ölümlere rağmen | TED | وهذا ما يحدث تشير البيانات أثناء الحرب إلى أنه على الرغم وجود الكثير من حالات الوفيات |
| 2009'da savaş sırasında Gaza gibi yerlere gittim. | TED | ذهبت إلى أماكن كغزّة أثناء الحرب في 2009. |
| savaş sırasında bile bundan uzak durmadım. | Open Subtitles | حتى أثناء الحرب لم أبتعد عن الزراعة تماماً |
| Birinci Dünya Savaşı sırasında, siper mücadelesinin en korkunç taraflarından biri, hardal gazı denen zehirli sarı bulut gazıydı. | TED | أثناء الحرب العالمية الأولى، أحد فظائع خنادق الحرب كانت سحابة صفراء سامَّة تدعى غاز الخردل. |
| "Vaktiyle çok insan öldürmüş olmalısın." dedim. | Open Subtitles | قلتُ : لابد أنك قتلت الكثيرين أثناء الحرب. |
| İspanya İç Savaşında Lizbon'da bir gemide papazdım. | Open Subtitles | كنتُ قِسّاً بحاراً في ليزبن أثناء الحرب الأهلية الأسبانية |