| Yalan söylemedim. Sadece seni korumaya çalışıyordum. Duygularını incitmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكذب فقد كنت أحميك ولم أرد أن أجرح مشاعرك |
| Evet, yalan söylediğim için özür dilerim. Duygularını incitmek istemedim. | Open Subtitles | اجلو اسف لأنني كذبت, لم اكن اريد أن أجرح مشاعرك |
| Tatlım, o trapezden düşüp boynumu kırayım ki seni kırmak istemem. | Open Subtitles | يا عزيزي , أفضل أن أسقط من الأرجوحة وتكسر عنقي .. ـ على أن أجرح مشاعرك |
| Fakat bunu bana zarar vermesinin binlerce yolu var. | Open Subtitles | بل آلاف الطرق والتى تؤدى الى أن أجرح نفسي |
| Senin gibi taş kalpli bir alaycı olabilirdim, ama insanların duygularını incitmekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أكون متشائم جامد القلب مثلك لكني لا أحب أن أجرح مشاعر الناس |
| Bir şeklide elimi kesmeden açmayı başardım. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أحاول فتحها بدون أن أجرح يدي |
| Hannah'yı mahvetmektense Lee'yi biraz incitmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أجرح (لي) قليلاً أفضل من تحطيم (هانا) |
| Yani duyguların incinmesin diye mi sana yalan söylemem gerekiyor? | Open Subtitles | هل يجب أن أكذب عليكي بخصوص ما أقوم به حتي لا أجرح شعورك ؟ |
| Umarım duygularını incitmemişimdir. | Open Subtitles | أتمنى أني لم أجرح شعورها بقوة. |
| Seni incitmek istememiştim. Sinirlenme. | Open Subtitles | أنا لم أقصد أن أجرح مشاعرك لا تكون غاضباً |
| Şaka yapıyorum, dostum! Hislerini incitmek istemiştim! | Open Subtitles | فقط أمزح معك يا صديقى, لم أقصد أن أجرح مشاعرك |
| Belki de nazik davranıp seni incitmek istemiyorumdur. | Open Subtitles | ربما يعنى فقط أننى مهذبة ولم أرد أن أجرح مشاعرك |
| - Korkarım bunu yapamayız. - Yalnız kalmak istiyorum. Kimseyi incitmek istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون بمفردي لا أريد أن أجرح أحداً |
| Onu incitmek istemiyorum. Sadece bir kaç günlüğüne burada. | Open Subtitles | لا أريد أن أجرح مشاعره, وهو هنا لبضعة أيّام. |
| Bana erkekmişim gibi davranma. Kalp kırmak istemem. | Open Subtitles | لا تقل لأحد إني رجل طبيعي ، لأني لا أريد أن أجرح شعور أي من هؤلاء الشواذ |
| Şaka yapıyorum, dostum! Kalbini kırmak istemedim! | Open Subtitles | فقط أمزح معك يا صديقى, لم أقصد أن أجرح مشاعرك |
| Seni kırmak aklımdan köşesinden bile geçmez. | Open Subtitles | هذا آخر شيء أردته أن يحدث أن أجرح مشاعرك |
| Silah ya da şırınga gibi bana zarar verebilecek herhangi bir şey? | Open Subtitles | أية أسلحة أو حقنة أو أي شئ يمكن أن أجرح بها نفسي؟ لا ، بالطبع لا |
| Ve kimseye zarar vermek istemedim, yemin ederim. Sadece çok sinirlenmiştim. | Open Subtitles | ولم أكُن أريد أن أجرح أيّ أحد، أقسم لك، لقد غضبت جداً فحسب. |
| İlk kez aileme ve bana güvenenlere zarar verdim. | Open Subtitles | للمرة الأولى ، أجرح بها أهلي . و أثق بأحدهم |
| Şey. Onun hislerini incitmekten nefret ediyorum, ama korkarım daha ileri gidemez. | Open Subtitles | أكره أن أجرح إحساس شخصٍ ما، لكني أخشى بأن ذلك لن يأخذ طابعاً جدّياً. |
| Tabii bu dediğim traş olurken yüzümü kesmeden önceydi. | Open Subtitles | قبل أن أجرح نفسي أثناء الحلاقة |
| Haklı. İnsanları incitmeyi sevmem. | Open Subtitles | لا أحب أن أجرح مشاعر الآخرين ولكن مع (ديني) سأفعل معها الخطوة الأشرف |
| Duyguları incinmesin diye kaşınıyormuş gibi yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أتظاهر حتى لا أجرح مشاعرها |
| Umarım hislerini incitmemişimdir. | Open Subtitles | آمل أنني لم أجرح مشاعرك |
| Korkma. Ben hiç kimseyi incitmedim. | Open Subtitles | لا تخف، لم أجرح أحدا حتى ذلك اليوم |
| Bunu seni incitmeden nasıl söyleyebilirim ki? | Open Subtitles | كيف أستطيع ان اقول هذا بدون أن أجرح مشاعرك ؟ |
| Cam temizlerken hep bir yerlerimi kesiyorum. | Open Subtitles | أجرح نفسي دائماً خلال تنظيفي الزجاج المكسور |