| Sana ihanet eden ve bu ülkeye karşı bir hain olduğu çıkan bir ajan. Hayatını kurtarmak için hatırı sayılır zahmetlere girdiğin bir hain. | Open Subtitles | العميل الذي خانك والذي تبين أنه خان بلاده، خائن قطعت مسافة طويلة من أجل إنقاذه. |
| Onu kurtarmak için çok geç kaldık. | Open Subtitles | لقد وصلنا متأخّريْن جدًّا من أجل إنقاذه. |
| Karısı da onu kurtarmak için, benimle yatmaya hazırdı. | Open Subtitles | و زوجته كانت على استعداد لمضاجعتي.. مِن أجل إنقاذه |
| Bir adam onu kurtarmak için hayatını tehlikeye atmış. | Open Subtitles | وخاطر رجلاً بحياته من أجل إنقاذه |
| Onu kurtarmak için itibarını feda ettin; | Open Subtitles | ضحيتِ بسمعتكِ من أجل إنقاذه |
| Onu kurtarmak için itibarını feda ettin; | Open Subtitles | ضحيتِ بسمعتكِ من أجل إنقاذه |
| Murphy'nin dosyasını inceledikten sonra en iyi tahminim 10K'yi kurtarmak için onu öldürmemiz gerekecek. | Open Subtitles | أفضل تقدير بعد تحليل ملف (مورفي) علينا أن نقتل (10 كي) من أجل إنقاذه |