| Gördüğünüz gibi onunla parası için evlenmişti. Oysa annem aşk için olduğunu sanmıştı. | Open Subtitles | لقد تزوجها من أجل المال, أترين وهي اعتقدت أنه فعل من أجل الحب |
| O ağaç keserken ben yayıkta tereyağı yapıyordum ve sadece aşk için yaşıyorduk. | Open Subtitles | أنا أصنع الزبدة بينما هو يكسر الأخشاب. وأنه عاش فقط من أجل الحب. |
| Ev hanımı dergilerindeki testlerde size kadınların aşk için evlendiği söylenir. | Open Subtitles | حسنا،التدبير الإداري الجيد، المسابقات تخبرك أن النساء تتزوج من أجل الحب |
| İnsanlar aşk için yaşar. | TED | الناس يعيشون من أجل الحب و يقتلون من أجل الحب و يموتون من أجل الحب |
| Ben, Büyük Reis Koşan Ayı, aşkı için her zorluğa göğüs gerer-- | Open Subtitles | أنا زعيم كبير دب قوي,يجب أن أتحدى كل شيء من أجل الحب |
| aşk için ölmek onursuz, bencilce ve burjuvazi bir şeydir. | Open Subtitles | ليموت من أجل الحب هذا مشين، وأناني، البرجوازية. |
| # aşk için göz yaşı dökme | Open Subtitles | لا تذرف الدموع من أجل الحب لا تذرف الدموع من أجل الحب |
| Ama umarım aşk için evlenmelerini arzu ediyordur. | Open Subtitles | لكن أتمنى أنها تريد منهم الزواج من أجل الحب |
| Yeşim sarayında aşk için savaşacak. | Open Subtitles | وقال انه معركة من أجل الحب في قصر من اليشم. |
| Iyi ve saf her şey aşk için neden asla klima almak için rahatsız? | Open Subtitles | من أجل الحب الجيد و النقي لماذا لم نحضر تكييف ؟ |
| aşk için yaptığımız aptalca fedakarlıklarla ilgili. | Open Subtitles | تتكلم عن التضحيات الحمقاء التي نقوم بها من أجل الحب |
| aşk için yaptığımız şeyler, ha? | Open Subtitles | الأشياء التي نفعلها من أجل الحب , أليس كذلك ؟ |
| Ve haklısın! Hayatını aşk için sona erdirdin. | Open Subtitles | وأنت علي حق ، لقد أنهيت حياتك من أجل الحب |
| Ve hayatlarını aşk için sona erdirenler hayalet değildir... | Open Subtitles | . وأولئك الذين أنهوا حياتهم من أجل الحب لا يصبحون أشباحاً |
| Bu şaşırtıcı bir beraberlikti, fakat bunun aşk için olmadıgına dair hiç kanıt yok. | Open Subtitles | كان تحالفاً مذهلاً، لكن ليس هناك دليل أنه لم يكن من أجل الحب. |
| Eğer evleneceksem bu aşk için olmalı, değil mi? | Open Subtitles | أنا فقط أعتقد أنه إذا ستتزوج فيجب أن يكون من أجل الحب |
| Yani hem aşk için gideceksin hem de cenazelerden kaytaracaksın! | Open Subtitles | إذن سـتذهـبين من أجل الحب! وأنتِ سـتذهـبين لتتخلصي من الطقـوس! |
| aşk için öldürmenin, para için öldürmekten farkı var mı? | Open Subtitles | هل القتل من أجل الحب مختلف عن القتل من أجل المال؟ |
| Ve ruhunu aşkı için satma cesareti olan her erkek dünyayı değiştirecek güce sahiptir. | Open Subtitles | أي رجل لديه الشجاعة ليبيع روحه من أجل الحب لديه القوة لتغيير العالم |
| Ve bunu başarmasına ramak kalmıştı. Fakat aşkı için tüm bunlardan vazgeçti. | Open Subtitles | وكانت على وشك تحقيق ذلك، ثمّ تخلت عن كلّ ذلك من أجل الحب. |
| Diğer yandan, Sevgi için yapılan iş erkeği soylulaştırır. | Open Subtitles | في المقابل, العمل الذي ينجز من أجل الحب يشرّف الرجل |