| Aile için her şeyi babam ve ben yaptık. | Open Subtitles | كل ما فعله والدي كان من أجل العائلة وأنا نفس الشيء وآمل أن تفعل المثل |
| - Aile için bir şey yaptığından değil yani. | Open Subtitles | كما لو كنتي لا تفعلي شيئاً من أجل العائلة |
| Oğullarım bu Aile için ellerinden geleni yaptılar. | Open Subtitles | أبنائي لطالما عملوا أفضل مالديهم من أجل العائلة |
| ailemiz için bir film kiralamaya videocuya gittim. | Open Subtitles | ذهبت إلى متجر الأشرطة لأستأجر فلم من أجل العائلة |
| ailemiz için yeni bir ev almak adına para biriktirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | و هو يحاول أن يدخر المال لكي يشتري بيتا من أجل العائلة |
| O ailesi için her şeyi feda eder. | Open Subtitles | إنّه على إستعداد للتضحية بأيّ شيء من أجل العائلة. |
| ailem için, her şey için paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد مالاً من أجل العائلة , لكل شيء |
| Emma, halbuki sen... ailen için cerrah olmayı bırakabiliyorsun. | Open Subtitles | ستتخلين عن الجراحة من أجل العائلة. |
| Kendimi ortaya koydum ama aile, Aile için böyle yapar. | Open Subtitles | ووضعت عنقى على الحافة ولكن هذا ماتفعله العائلة من أجل العائلة |
| Hayır, bana bir şey açıklamak zorunda değilsin. Aile için yapılması gereken fedakarlıkların ne kadar önemli olduğunu bilirim. | Open Subtitles | كلّا، لستِ بحاجة لتفسير أيّ شيء، أتفهّم التضحيات من أجل العائلة. |
| Bu Aile için. Noel'de. | Open Subtitles | هذا من أجل العائلة في الكريسمس |
| Yaptığım her şeyi bu Aile için yaptım. | Open Subtitles | "يا إلهي، كل شيء قمتُ به" "كان من أجل العائلة" |
| Kurduğunuz Aile için mücadele edersiniz. | Open Subtitles | من أجل العائلة التي أصبحت عليها ...تناضل |
| Aile için ne gerekiyorsa yapacaksın. | Open Subtitles | إفعل ما يجب عليك فعله من أجل العائلة. |
| Ben ailemiz için çamura gömüldüm. | Open Subtitles | لقد نزفت في الطين من أجل العائلة. |
| Bizler Çin'de ailemiz için başarılı olmak zorundayız. | Open Subtitles | في الصين علينا النجاح من أجل العائلة |
| Ona yaptığım her şeyin ailemiz için iyi bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قلت لها أن كل شيء فعلته من أجل العائلة |
| Tabi ki, bütün bunları ailesi için yapıyor. | Open Subtitles | بالطبع إنه يفعل ذلك من أجل العائلة |
| Babam, ailesi için canını dişine takarak çalışırdı. | Open Subtitles | عمل الأب بجد من أجل العائلة |
| Anne, her şeyi ailem için yapıyorum. | Open Subtitles | أمي، كل شيء أفعله هو من أجل العائلة |
| Bu takım bir aile gibi, ve ailen için her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | {\cH00FFFF}هذا الفريق كالعائلة {\cH00FFFF}وأنتِ تفعلين أي شيء من أجل العائلة |