"أجل هذه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bunun için
        
    • Evet bu
        
    Bunun için koca fasulye sırığına tırmandım. Git kendine başka bul. Open Subtitles تسلّقتُ شجرة فاصولياء مِنْ أجل هذه اذهبي و أحضري واحدةً لكِ
    Bunun için geldi sandığımdan çok şaşırıp mutfağa girmesine izin verdim. Open Subtitles لقد فزعت ظننت أنها هنا من أجل هذه سوف أتركها في المطبخ
    Evet. Bunun için 50 kadınla boğuşmak zorunda kaldım. Open Subtitles حسناً كان علي أن أقاتل 50 إمرأة من أجل هذه
    Geyler ve lezbiyenler 40 senedir bu işlerle Bunun için ilgilenmiyor. Open Subtitles أَعْني، شواذ وسحاقيات لَيْسَ لهُمْ كوفحَ من أجل هذه الحقوقِ ل40 سنةِ لكي يُستَهزئَ به.
    Evet, bu kadın az önce seks içermeyen yapılacaklar listeme girdi. Open Subtitles أوه، أجل, هذه المرأة ساعدتني على تأليف لائحة المهام الغير جنسية.
    Bunun için mi kavga ediyordunuz. Tüm bodrumum bunlarla dolu. Open Subtitles تقاتل من أجل هذه لدي قبو مليء بهذا العلك
    Geçmiş araştırmasıyla kimseyi yakalayamazsınız. Bunun için çok dikkatli plan yapıyorlar. Open Subtitles لن تقبض على أحدهم بالتحقق من خلفياتهم لقد خططوا بعناية من أجل هذه العمليّة
    Bu röportaj için çok uzun bir süre bekledin, Bunun için senden özür dilemeliyim. Open Subtitles أنت أنتظرت لمدة طويلة من أجل هذه المقابلة، ولهذا يجب عليّ بأن أعتذر
    Anne bekar ve 20 yaşında olduğunda Bunun için çeyreklik kullanırdı. Open Subtitles عندما كانت والدتك عزباء وعمرها 20 اعتادت ان تستخدم الأرباع من أجل هذه
    Bunun için kıyasıya savaştık. Birçoğumuz Bunun için canını verdi. Open Subtitles ولكننا حاربنا بكد من أجل هذه اللحظة توفي الكثير من الرجال لتحقيق النصر
    Bunun için yerel insanlara ihtiyacınız var, çünkü bu otlaklar yanmaya başladıklarında, yangın adeta fırtına gibi ilerliyor. Son kalan kül ve besinleri de denize doğru akan ve oradaki mercan kayalıklarını öldüren ilk yağmurla tekrar kaybediyorsunuz. TED وأنتم في حاجة إلى الناس المحليين من أجل هذه الأراضي العشبية، فبمجرد أن يبدأو الحرق، فتمر بها مثل عاصفة وتفقد آخر ما لديك من الرماد و العناصر الغذائية مع أول هطول للأمطار إلى البحر وتقتل الشعاب المرجانية هناك.
    Oh, hadi ama, ben Bunun için yaşıyorum. Open Subtitles بالله عليك أنا أعيش من أجل هذه التفاهات
    Başımıza gelen onca olayı Bunun için yaşamışsak hepsine değermiş. Open Subtitles لو أن كل ما عنيناه ...كان من أجل هذه فالأمر يستحق
    "Register"ın 12. sayfası ve Bunun için Glendale'e kadar gittim, sayfa 8. Open Subtitles , "الصفحة 12 في "ريجيستر و قدت إلى "جليندايل" من أجل هذه , الصفحة 8
    Hadi ama, sen Bunun için yaşıyorsun! Open Subtitles بــربك أنت تحيا من أجل هذه الأمور
    Bunun için çalıştım. Open Subtitles لقد كنت أعمل من أجل هذه اللحظة
    Bunun için yatak örtümü kestim ben! Open Subtitles قطعت غطاء سريري من أجل هذه
    Buraya Bunun için mi geldik? Open Subtitles هل أتينا من أجل هذه
    Evet, bu birleşimi genelde sporcular ellerini kuru tutmak için kullanır. Open Subtitles أجل هذه المركبات عادةً تجمع للرياضيين لإبقاء أيديهم جافة
    Evet bu kötü haber. İyi haberse eski karına ev almak için servet ödeyeceksin. Open Subtitles أجل هذه الأخبار سيئة الأخبار الجيدة أنك ستقضي حياتك تكسب المال لتشتري لصديقتك السابقة منزل جديد
    Evet, bu kan. Gösteriden önce iyileşir. Open Subtitles أجل, هذه دماء سوف أتحسن قبل العرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more