| Evet, panda yemeklerinden bir süre uzak dursam iyi olacak. | Open Subtitles | أجل , يجب علي أن أترك الموائد المفتوحة الخاصة بالباندا |
| Evet, çünkü bilmeni istiyorum ki operaya gitme sebebim seni gizlice izlemek değildi, eski günlerimize özlemdendi beni terk edeceğine o kadar üzülüyorum ki. | Open Subtitles | أجل, يجب أن تعلمي أنني ذهبتُ إلى الأوبرا لا لكي أتجسس عليكِ و إنما لأنني كنت مشتاقاً لكِ و كنت مُتعباً من فكرة هجركِ لي |
| Evet, kesinlikle havaalanından bir tane almalıyım. | Open Subtitles | أجل, يجب ان أحصل على واحداً من أجل المطار |
| Evet, yanıklar ve uçan parçaların açtığı yaralar da olmalıydı. | Open Subtitles | أجل يجب أن يكون هناك حروق جانباً يجب أن يكون هناك جروح ثقوب من الحطام |
| Evet, kendine güveli bir yer bulmak zorundasın, onlara yakalanmamak için. | Open Subtitles | أجل, يجب أن تضمن بأن تعثر على مكان لا يعثر عليه أحد |
| Evet, artık biraz daha havalı olman gerekecek. | Open Subtitles | أجل, يجب أن تدربي نفسك لتكوني أكثر تعاونا |
| Evet, birazdan senin için gelecekler. | Open Subtitles | أجل يجب أن يكونوا هنا من أجلك في أي دقيقة |
| Evet bebeğim, ona söylemeliyim. | Open Subtitles | أجل يجب أن أخبره فيعرف أنني من سربت سره فينتهي أمره |
| Evet, bizim gitmemiz lazım. | Open Subtitles | بأن تلك الفتيات يبدن بأجمل شكل أجل , يجب أن نذهب |
| Evet,çarşafları kaldırırken pelvisin sabit durması için yardımın gerekecek. | Open Subtitles | أجل, يجب أن تساعدني على جهل الحوض يستقر بينما أُغَيِّر الغطاء |
| Evet kızın temiz olması gerekiyor çünkü ateş temizliği simgeliyor. | Open Subtitles | أجل يجب على الفتيات أن يكونوا طاهرين لأن النار رمز للطهارة |
| Ama önceden sağlıklı olan çocuklarda, Evet bu tamamen tedavi edilebilir. | Open Subtitles | ولكن أولاد أصحاء سابقين أجل,يجب أن يكون قابل للعلاج |
| Evet, çocuğa hakkını vermeliyim. İlk adımında işi bitirmiş. | Open Subtitles | أجل, يجب أن تعطيها للفتى لديه خطوة أولى غريبة |
| Evet bunu bana sormayı bırakmalısın. | Open Subtitles | أجل. يجب عليك التوقف أن تسألني هذا السؤال. |
| Evet. Gitmeliyiz. Üzgünüm. | Open Subtitles | أجل , يجب علينا الذهاب , أسف كل الوحدات في المنطقة المجاورة |
| Evet. Bunu birisi kardeşime ve anneme söylemeli. | Open Subtitles | أجل , يجب على أحد أن يخبر والدتي وأخي بذلك |
| Evet, geniş kapsamda kancaya yemi tak, oltaya takılanları izle. | Open Subtitles | أجل , يجب أن توسع أفكارك ضع الطُعم وانظر ماذا يجلب |
| Evet, benim de derse gitmem gerek. Gideyim ben hatta. | Open Subtitles | أجل, يجب أن أذهب إلى الصف على الأرجح يجب أن أذهب |
| Evet, paylaşabildiğimiz her şeyi paylaşmalıyız oyuncaklarımızı, kitaplarımızı sosislerimizi. | Open Subtitles | أجل يجب أن نشارك كل شيء العابنا, كُتبنا, وصلات النقانق |
| Evet, anı yaşamalıyız. | Open Subtitles | لأ اري ما المانع؟ أجل يجب أن نعيش اللحظة |