| Doğru olamayacak kadar güzel olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | يا إلهى، كنت متيقنا أن هذا أجمل من أن يكون حقيقيا. |
| Planı her neyse işe yarar umarım çünkü bu takım deliklerle ve kan lekeleriyle kirlenmeyecek kadar güzel. | Open Subtitles | إنها شخص غامض جداً. مهما كانت الخطة، من الأفضل أن تنجح، لأن هذه البدلة أجمل من أن |
| Biliyor musun? Sanırım haklısın. Bu kadar iyi olmak için fazla güzel. | Open Subtitles | أتعرف، أراهن بأنك محق إنها أجمل من أن تكون لطيفة |
| Eşcinsel olmayan biri için çok iyi. | Open Subtitles | إنه أجمل من أن يكون مستقيماً |
| Bana bak. Ölmek için fazla güzelim! | Open Subtitles | أنظر إليَّ أنا أجمل من أن أموت |
| Böyle iyi şeyler yapmak için fazla güzelsiniz. | Open Subtitles | أنت أجمل من أن تقومي بأعمال جيدة كهذه |
| Geçmişte, bizimle yatmayacak kadar güzel olan bir film kraliçesini alıp ona acı çektiriyorsun. | Open Subtitles | تأخذ ملكة أفلام من الأيام الخالية والتي كانت مرة أجمل من أن تنام معنا و تعذبها |
| Gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت أن هذا أجمل من أن يكون حقيقى |
| Açıkçası Tahiti gerçek olamayacak kadar güzel. | Open Subtitles | بصراحة، "تاهيتي" أجمل من أن تكون حقيقية. |
| Açıkçası Tahiti gerçek olamayacak kadar güzel. | Open Subtitles | بصراحة، "تاهيتي" أجمل من أن تكون حقيقية. |
| Baba olmak kadar güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أجمل من أن تكون أبًا |
| Ne? Konuşmak için fazla güzel olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين أنك أجمل من أن تعقدين اجتماع معي الآن؟ |
| Bu eyalette yaşamak için fazla güzel. | Open Subtitles | فهي أجمل من أن تقيم في هذه الولاية. |
| Açmak için fazla güzel. Açabilir miyim? | Open Subtitles | إنها أجمل من أن تفتح هل أستطيع فتحها ؟ |
| Ellerim dolu. Eşcinsel olmayan biri için çok iyi. | Open Subtitles | إنه أجمل من أن يكون مستقيماً |
| Ölmek için fazla güzelim! | Open Subtitles | أنا أجمل من أن أموت |
| Bay Burns! Bu dünya için fazla güzelsiniz. | Open Subtitles | يا سيد (بيرنز)، كنت أجمل من أن تعيش بهذا العالم |