| Bütün bu döküntüleri Cinco de Mayo'dan aldım çünkü Putumayo'ya ne kadar iş kaybettiklerini göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | اشتريت كل هذه الفضلات من متجر سينكوديمايو إذ كنت أحاول أن أظهر لمتجر بوتومايو قدر المبيعات التي خسروها. |
| Sıkıştığım zaman neler yaptığımı göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أظهر لك ما أفعله عندما أعلق. |
| Onlara ne kadar değer verdiğimi göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كما تعلمين، أحاول أن أظهر للجميع كم أني مهتم بهم |
| Entrikacı değilim ben. Entrikacılara dünyayı kontrol etme çabalarının ne kadar beyhude olduğunu göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا لست مخطط، أنا أحاول أن أظهر للمخططين كم هي مثيرة للشفقة محاولاتهم للسيطرة على الأمور |
| Daha fazlasını yapabileceğimi göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أظهر أنه يمكنني القيام بالمزيد |
| Onlara ne kadar değer verdiğimi göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كما تعلمين، أحاول أن أظهر للجميع كم أني مهتم بهم |
| Ama ben gerçek seni göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | ولكني كنتُ أحاول أن أظهر حقيقتك |
| Arkadaşlarının gerçekte nasıl olduklarını sana göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أظهر لكِ معدن أصدقائكِ |
| Barry Bonds'a göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أظهر ثديي أمام "باري بوندز". |
| Her zamanki müşterilerime sadık olduğumu göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أجل، أنا أحاول أن أظهر لزبائني الإعتياديّين أننا مخلصون لهم |
| İyi niyet göstermeye çalışıyorum. Cezam tecil edildi de. | Open Subtitles | أحاول أن أظهر إيماناً جيداً كما تعلم، وأجعلهم يعلقون الحكم |
| Sana bunun nasıl olduğunu göstermeye çalışıyorum.. | Open Subtitles | أنا احاول ... أنا أحاول أن أظهر لك كيف هذا |
| Nezaket göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انا أحاول أن أظهر له بعض الطيبة فحسب |