| Ne yapıyorsun? Bir saattir sana ulaşmaya çalışıyorum ama burayı Pentagon sanan aşağıdaki T - Bone denen adam buna izin vermedi! | Open Subtitles | كنت أحاول الوصول إلى مكتبك طوال الساعة الماضية ولكن هذا بمثابة اقتحام البنتاجون بسبب تي بون |
| Bir saattir sana ulaşmaya çalışıyorum ama burayı Pentagon sanan aşağıdaki T-Bone denen adam buna izin vermedi! | Open Subtitles | كنت أحاول الوصول إلى مكتبك طوال الساعة الماضية ولكن هذا بمثابة اقتحام البنتاجون بسبب تي بون |
| Evet, avukatlarınızdan birine ulaşmaya çalışıyorum. Wyatt Bose. | Open Subtitles | نعم ، أنا أحاول الوصول إلى أحد المحامين لديكم |
| - Sadece evime dönmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول الوصول إلى البيت |
| New York'a gitmeye çalışıyorum ve siktiğim, siz beni mi kovalıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أحاول الوصول إلى نيويورك، و أنت تطاردنى |
| "Üzgünüm, memur bey. Kiliseye gitmeye çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | "آسف أيها الشرطي، كنت فقط أحاول الوصول إلى الكنيسة" |
| A.B.D'de Federal Mahkeme kayıtlarına ulaşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول الوصول إلى سجّلات المحكمة الفدرالية في الولايات المتحدة |
| Şerif Fowler, Jefferson Parish'ten. Colonel Mesco'ya ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إن هذا المأمور إننى أحاول الوصول إلى أحد المسؤولين |
| Yardımınız lazım. Anakaraya ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحتاج إلى مساعدتك أحاول الوصول إلى البر الرئيسي |
| Burada gerçeğe ulaşmaya çalışıyorum anne. | Open Subtitles | إنّي أحاول الوصول إلى الحقيقة هنا، يا أمي. |
| - Herkese ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كما تعلم، أحاول الوصول إلى الجميع |
| Gerçekten üzgünüm, ama oğluma ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | آسفة حقاً لكني أحاول الوصول إلى ابني |
| İçişleri Bakanlığı bana bu numarayı verdi. Samir Khalil'e ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وزارة الداخلية أعطتني هذا الرقم (أنا أحاول الوصول إلى (سمير خليل |
| Evet, Andy Barclay'e ulaşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ن... نعم، أحاول الوصول إلى آندي باركلي. |
| New York'a gitmeye çalışıyorum ve siktiğim, siz beni mi kovalıyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أحاول الوصول إلى نيويورك، و أنت تطاردنى |
| Zümrüt Şehrine korkuluğu görmek için gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول الوصول إلى مدينة "ايميرلد" لمقابلة الفزاعة |
| Ayı pençesi çöreklerinden yapan pastaneye gitmeye çalışıyorum da. | Open Subtitles | أحاول الوصول إلى المخبز الذي يصنع الـ"بير كلوز" تلك. |
| Sadece düğünüme gitmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول الوصول إلى زفافي فحسب. |
| Craig Stewart'a ulaşmaya çalışıyordum. Bu numarayı bırakmıştı. | Open Subtitles | أنا أحاول الوصول إلى (كريج ستيوارت)، لقد ترك هذا الرقم |