| Ben yalnızca ayaklarının üzerinde durmasına yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول مساعدتها للوقوف على قدميها فحسب |
| - Ona yardım etmeye çalışıyorum. - Hapihane hücresinde mi? | Open Subtitles | أحاول مساعدتها للذهاب إلى السجن |
| Ama o kıza zarar vermedim. Sadece yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لكنني لم أؤذي تلك الفتاة كنت أحاول مساعدتها |
| Ona yardım etmeye çalışıyordum ama sonra her şey büyük bir yanlış anlaşılmaya dönüştü. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعدتها وتحول الأمر لسوء فهم كبير |
| Bulabilmesi için ona yardım etmeye çalıştım ama şansımız yaver gitmedi. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعدتها للعثور عليها لكن بدون جدوى |
| Beni gıcık eden şey gerçekten ona yardım etmeye çalışmamdı. | Open Subtitles | أتعلم، الشئ الذي يثير حنقي أنني كنت أحاول مساعدتها فعلاً |
| Evet, ben de düzelmesine yardımcı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | . نعم، أنا أحاول مساعدتها لتستقيم |
| Bak... ona faturalarını ödemesi için yardım etmeye çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | انظر، أحاول مساعدتها على الاستشفاء منه |
| Bak... ona faturalarını ödemesi için yardım etmeye çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | انظر، أحاول مساعدتها على الاستشفاء منه. |
| Tamamen yanlış anlamışsınız. Chlorinda'ya zarar vermeyeceğim. Ona yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا، لقد أسأتم الفهم، لا أحاول إيذاء (كلوريندا) وإنّما أحاول مساعدتها |
| Anlaşıldı mı? Ona yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول مساعدتها |
| - yardım etmeye çalışıyorum. Bu ne? | Open Subtitles | ـ أحاول مساعدتها |
| Ona yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انا أحاول مساعدتها |
| Ona yardım etmeye çalışıyordum ama çok tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول مساعدتها ولكن الشيء الأغرب قد حدث للتو |
| Bay Botwinick, ona yardım etmeye çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | سيد.بوتوينك، كنت أحاول مساعدتها |
| - Sadece yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | بصراحة ، كنت أحاول مساعدتها فقط |
| Ona yardım etmeye çalışıyordum, ve biz... yani, birden oluverdi.. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعدتها, و... حسناً, ونوعاً ما أصبحنا أصدقاء |
| Ben sadece yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أحاول مساعدتها |
| Uyumasına yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | تعلم أحاول مساعدتها في النوم |
| Merhamet diliyordu. Ona yardım etmeye çalıştım, o kadar. | Open Subtitles | كانت تتوسل للرحمة وأنا كنت أحاول مساعدتها |
| - Kaybolmuştu, yardım etmeye çalıştım. | Open Subtitles | هل آذتكِ يا عزيزتي كانت ضائعة، كنت أحاول مساعدتها فحسب |
| Daisy benim küçük kız kardeşim. Kocası onu terk etti. Belini doğrultabilmesi için ona yardım ediyorum. | Open Subtitles | هي أختي، وزوجها تركها وأنا أحاول مساعدتها |
| Onun daha iyi bir insan olması için yardımcı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | (روس)، أنا أحاول مساعدتها لتصبح شخص أفضل. |