| Biz sevgili değiliz, yakın arkadaşız. Çocuklarımızın hem anneye, hem de babaya sahip olmasını istedik. | Open Subtitles | نحن لسنا أحباء , نحن فقط أصدقاء مقربين نريد لأبناءنا أن يكون لديهم والدان |
| sevgili rolü yapmak, eğlenceli miydi? | Open Subtitles | لعبة تظاهركم بكونكم أحباء ، أهـي ممتعة ؟ |
| Biz sevgiliydik. Bay Joe Grant yeri satın almadan uzun zaman önce. | Open Subtitles | نحن أحباء منذ فترة طويلة قبل شراء السيد جرانت للمكان. |
| Hayır, hayır, ben, Carrie Bradshaw ve New York neyse, Toledo ve bende, oyuz yani aşıklar. | Open Subtitles | كلا، أنا وتوليدو مثل كارى برادشاو ونيويورك، نحن أحباء |
| Peki, siz lise aşıkları mıydınız? | Open Subtitles | اذاً, ماذا، هل كنتم أحباء في المدرسة العليا؟ |
| Değer vermemiz gereken sevdiklerimiz var. | Open Subtitles | أننا نمتلك أحباء لا يمكننا الإستخفاف بقيمتهم؟ |
| İnsanlık topluluklar halinde yaşamaya başladığından beri devamlı olarak birbirimizin yüzüne bakıp dost mu düşman mı yoksa sevgili mi olduğumuzu anlamak için çabalıyoruz. | Open Subtitles | إلى الوجوه لمحاولة معرفة إذا كانوا أصدقاء أو أحباء |
| Ciddi birşey değildi. sevgili kavgası işte. | Open Subtitles | لم يكن جدياً يمكن أن تسميه شجار أحباء |
| Kıskanç sevgili, ya da ona benzer birşey var mı? Hayır. | Open Subtitles | هل لديها أحباء غيورين , أو شيء كهذا ؟ |
| sevgili, koca, bu tür şeyler. | Open Subtitles | أحباء ,أزواج ,شئ من هذا القبيل |
| Yemininde, sevgili yok, arkadaş yok öğrenci yok. | Open Subtitles | العهود، لا أحباء ولا حلفاء ولا تلاميذ... |
| Şey yani işte normal arkadaşken birden sevgili oldunuz ya onu diyorum. | Open Subtitles | كماتعلم،التحولمن.. أصدقاء إلى أحباء .. |
| Uzun zaman önce seninle sevgiliydik ama sen hapse girdin. | Open Subtitles | كنا أحباء منذ مدة طويلة bولكنكِ أصبحتي سجينة سياسية |
| Ve Tammy ile ben sevgiliydik... | Open Subtitles | وأنا و تامي كنا أحباء |
| Benim bir aşıklar sokağı tecavüzcüsü olduğumu düşünelim. | Open Subtitles | لنقول أَنا a أحباء طريقِ مغتصبِ. |
| Yarınların aşıkları, bugünlerde neler konuşacaklar? | Open Subtitles | أحباء الغد، ماذا سيتحدثون اليوم؟ |
| Diğer tarafta bizi bekleyen hayaletler, şeytanlar veya sevdiklerimiz yok. | Open Subtitles | ليس ثمة أشباح أو شياطين أو أحباء ...بإنتظارنا على الجانب الآخر |
| Artık bir son ver, tamam mı? Biz bir çift değiliz. | Open Subtitles | يجب أن تتوقف عن هذا نحن لسنا أصدقاء أو أحباء |
| dostlarım, sanat severler, güvenlik görevlileri | Open Subtitles | أيها الأصدقاء، أحباء الفن، رجال الأمن |
| Marshall ve Lily sevgiliydi. Şimdiyse evliler ve çocuk düşünüyorlar. | Open Subtitles | (مارشل) و(ليلي) كانا أحباء فحسب الآن هما متزوجان ، ويفكران بالأطفال |
| sevdikleri kurtulan ailelere yaparım genelde. | Open Subtitles | أستخدمها مع جميع العائلات الذين لديهم أحباء نجو من الموت |
| Erkek arkadaşları olurdu, ama hiçbiri ciddi değildi. | Open Subtitles | كان لديهما أحباء , لكن لم تكن علاقتهما بهم جديّة |
| Yani ikiniz sevgiliydiniz. Buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لذا أنت أحباء ليس هناك أى شكٌ فى ذلك |
| Bir bütün gibi olmuşlar galiba. | Open Subtitles | أحباء الآن |