"أحبتني" - Translation from Arabic to Turkish

• sevdiğini
• seviyordu
• sevdi
• seven
• severdi
• seviyor
• aşık
• hoşlandı

"Beni sevdiğini söyleyen bir kızı evine gönderdim... "...ve adını bile hatırlamıyorum.
لقد أوصلت لتوّي فتاة إلى منزلها، أخبرتني أنّها أحبتني ولا أستطيع حتى تذكُر إسمها، ما العيبُ فيّا؟

Onu bir zamanlar sevmiştim. Onun da beni sevdiğini sanıyordum.
لقد أحببتها مرة وأعتقد بأنها أحبتني

Ailem beni seviyordu ve...ve yeni şeyler denememek beni mutsuz etmiyordu.
لقد أحبتني عائلتي ولم أشعر بالسوء عند عدم قيامي بأشياء جديدة

Annen benim hakkımda hikâyeler uydurdu. Çünkü seni sevdi.
أمك اختلقت كل هذه الروايات عني لأنها أحبتني

Beni seven tek kişiyi annemi öldürmüşsem, nasıl bir şey olabilirim ki?
كيف يمكن أن اكون شيئاً بينما قتلت المرأة الوحيدة التي أحبتني حقاً؟

Küçükken üç köpeğim vardı ki hepsi de beni severdi.
عندما كنت صغيرًا ، كانَ لدي ثلاثُ جراو ولقد أحبتني

Onun için yaptım. O biliyor. Beni seviyor.
فعلتُ ذلك من أجلها، كانت تعلم، لقد أحبتني.

Birgün ofisime geldi ve benim sahte olduğumu bildiğini söyledi, fakat yine de bana aşık olmuştu, ve 3 ay sonra onunla evlendim.
و قد حضرت إلى مكتبي مرة ، وقالت أنها أنني كنت مزيفاً, لكنها مع هذا قد أحبتني ، وقد تزوجتها بعد ثلاثة أشهر.

Gerçekten mükemmel bir gurupla takılıyordu, fakat bazı nedenlerden ötürü benden hoşlandı.
كانت تتمشى مع تلك المجموعة اللطيفة ولكنها لسبب ما أحبتني

Ona nedenini sordum. Bana beni hayattan bile daha çok sevdiğini söyledi.
سألتها "لماذا؟" وفقالت ذلك لأن أنها أحبتني أكثر من الحياة نفسها

Beni sevdiğini sandım.
اعتقدت أنها أحبتني

Beni sevdiğini sanıyordum...
ظننت إنها أحبتني

Sofia beni seviyordu ve doktorlar bana bir çözüm buldu. Bilemiyorum.
صوفيا أحبتني, والأطبّاء وجدوا علاجا عجيبا لي

Bütün hatalarıma rağmen beni seviyordu.
وقد أحبتني على الرغم من كل أخطائي

Tüm yaşananlara rağmen beni seviyordu, biliyorum.
، وبغض النظر عما حدث أعلم أنها أحبتني

O kadın beni sevdi. sevdi, Clara.
تلم المرأة أحبتني أحبتني يا كلارا

Ve yine de o beni sevdi.
و مع ذلك أحبتني.

Beni seven bir aile, istediğimde benim için yanımda olan arkadaşlar.
العائلة التي أحبتني... الأصدقاء الذين كانوا دائماً يتواجدون من أجلي

Şimdiye kadar, beni ben olduğum için seven tek kişiydi.
كان الإنسانة الوحيدة التي أحبتني لشخصي.

Cymbeline beni severdi, iyi bir asker tanımı geçtiğinde, ismim pek uzak değildi, bir ağaç gibiydim.
سيمبلين ، أحبتني وعندما كنا الجندي هو الأمر كنت على الجانب

Ama, onu çok severdim ve o da beni severdi.
لكنني أحببتها كثيراً و هي أحبتني

Böyle söyledi bilirsin, beni seviyor ve benimle birlikte bir aileye sahip olmak istiyor çocuk yapmak istiyor.
قالتأنّ... تعلمذلك,لقد أحبتني... رغبت في أن ترى بأن تكّون عائلة معي

Bana aşık olması toplamda sadece iki hafta sürdü.
لقد إٍستغرقت إسبوعين إلى أن أحبتني بالسابق

Benden hoşlandı ama o şekilde değil.
لقد أحبتني و لكن ليس بتلك الطريقة