| Arabirim demişken, merhaba demeyi çok isterim. | Open Subtitles | بمناسبة الحديث عن الواجهة،أنا أحبّ أن أقول مرحبا |
| Bunu bilmeyi çok isterim. | Open Subtitles | ماذا يوقّت تنتهي مهنتي رسميا؟ أحبّ أن أعرف ذلك. 7: |
| Doğal Tarih Müzesi için bağış kampanyası ve sizin de orada olmanızı çok isterim. | Open Subtitles | حفلة جمع تبرعات لـمتحف التاريخ الطبيعي. أنا أحبّ أن تكونِ متواجدة عندي. |
| Demonu kaydettiğinde gerçekten orada olmayı çok isterdim | Open Subtitles | عندما تسجّل العرض، حقا أحبّ أن أكون هناك. |
| İpe geçirip, boynumdan sarkıtmak isterdim. | Open Subtitles | أحبّ أن أضعه في قلادة و أضعه حول رقبتي عزيزتي ، عندما تقولين أن أعضاء الناس جميلة |
| Şimdi dörde karşı bir olduk ki böyle bahislere girmeyi severim. | Open Subtitles | الآن نحن أربعة ضد واحد ذلك نوع الإحتمالات التي أحبّ أن ألعبها |
| Jer, sana katılıyorum. Ben de kontrol bende olsun isterim. Sürücü koltuğunda ben olmalıyım. | Open Subtitles | جير أنا معك أن أكون مسيطراً أحبّ أن أكون هناك في مقعد السائق |
| Yeni ortaklarımı ve onların en yakınlarını her zaman tanımak isterim. | Open Subtitles | أحبّ أن أتعرّف دوماً على مساعديّ الجدد، وأحبائهم |
| Onun meşru tecavüzünü anlatışını dinlemek isterim. | Open Subtitles | أحبّ أن أسمع تفسيرها لهذا الإغتصاب القانوني |
| Yaptığım işte iyi olmak isterim, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أحبّ أن أكون جيّدةً في كلِّ شيء، مفهوم؟ |
| Bir bilim adamı olarak hiçbir şeyin rastgele olmadığına her olayın bir amaç uğruna olduğuna ve bir mesaj ihtiva ettiğine inanmak isterim. | Open Subtitles | كعالم، أحبّ أن أعتقد أنّ لا شيء يحدث بدون سبب أنّ كلّ حدث له مغزىً ما، رسالة ما يريد إيصالها |
| Dinle, hazır buradayken profesyönel fikrini almak isterim. | Open Subtitles | إسمع، بينما نحن هنا أحبّ أن أحصل على رأي محترف |
| Senin de iyi bildiğin gibi sorularıma burada yanıt almayı isterim. | Open Subtitles | وكما تعلم، هذا هو المكان حيث أحبّ أن أطرحها |
| Neye el attığımı öğrenmek isterim. | Open Subtitles | أنا فتاة عمليّة. أحبّ أن أعرف ما أقحم نفسي فيه. |
| Her şeyden haberdar olmak isterim, huyum kurusun. | Open Subtitles | أحبّ أن أبقى مطّلعة على الأشياء، إنّها عادة |
| Traş olurken bir şeye bakmak isterim. | Open Subtitles | عندما أحلق أحبّ أن أنظر إلي شيئا ما |
| Bunu görmeyi çok isterdim ama eğer kanun savaşmamı emrediyorsa, savaşabilirim ben de. | Open Subtitles | أحبّ أن أرى ذلك، لكن إن نصّ القانون على أن أحارب، فأستطيع أن أحارب. |
| Çünkü senin gibi muhalif birine sahip olmayı çok isterdim. | Open Subtitles | لأنّني أحبّ أن يكون لديّ غريم مثلكِ |
| Seni ve kardeşini alabileceğimi söylemeyi çok isterdim, | Open Subtitles | أحبّ أن أكون قادرة على قول... بأنّني يمكن أن آخذك أنت وأختك |
| Ben de sessiz olmayı severim. | Open Subtitles | حسنا. . أعني أنى أحبّ أن أكون هادئة أيضا هذا يعطيني وقت للتفكير |
| Vaatlerimizi yürütme seanslarına iştirak etmeyi severim. | Open Subtitles | أحبّ أن أمسك بزمام الأمور في مسارح اشتباكاتنا |