| Onunla konuşmayı seviyorum. Sadece onu dinlemeyi. | Open Subtitles | أحب الحديث معها, أتعلمين مجرد الإصغاء لها |
| Hayır, Seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | لا, أنا أحب الحديث معكِ |
| Bazı zamanlar yeni birşeyler denerim. Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | -أنا فقط أجرب بعض الأشياء الجديدة أحيانا لا أحب الحديث عنها .. |
| Bunun hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب الحديث عنه |
| Aslında şu an işim hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | تعرفين، الآن لا أحب الحديث عن عملي أثناء حدوثه، |
| Zaten konuşmaktan keyif almıyorum. | Open Subtitles | لا يعني هذا أنني أحب الحديث |
| Onlar hakkında konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب الحديث عنها. |
| Seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب الحديث معك! |
| Seninle konuşmayı seviyorum, Annie. Çok kolay. | Open Subtitles | (أحب الحديث إليك يا (أني إنه سهل |
| Seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب الحديث معك |
| Seninle konuşmayı seviyorum. | Open Subtitles | أحب الحديث معك |
| Bazı zamanlar yeni birşeyler denerim. Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | -أنا فقط أجرب بعض الأشياء الجديدة أحيانا لا أحب الحديث عنها .. |
| Hayatım hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحب الحديث عن حياتي |
| O konuda konuşmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب الحديث عن هذا الموضوع |
| Bunun hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب الحديث عنه |
| O yüzden bunu konuşmaktan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لذلك لا أحب الحديث عنه |
| Bu konuda konuşmak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب الحديث عن ذلك |
| Seninle konuşmak hoşuma gidiyor Michael. | Open Subtitles | أحب الحديث معك، (مايكل). |
| Zaten konuşmaktan keyif almıyorum. | Open Subtitles | لا يعني هذا أنني أحب الحديث |