"أحب ذلك عندما" - Translation from Arabic to Turkish

• hoşuma gidiyor
• çok seviyorum

Zoru oynadıkları zaman hoşuma gidiyor.
أنا أحب ذلك عندما يلعب من الصعب الحصول على.

Seni içime çektiğimde kek hamuru gibi kokman çok hoşuma gidiyor.
أحب ذلك عندما أتنفسك وأنت تفوحين برائحة خفيق الكعك

Benimle parti yapmanız hoşuma gidiyor.
اووه ، أحب ذلك عندما تذهبون للإحتفال معي

Bunu yapmasını çok seviyorum. Sağol Peder! Çok minnettarım.
أحب ذلك عندما يفعله شكراً لك يا أبتاه أنا أقدر لك هذا

Senin durmadan konuşmanı ve bazen de birlikte konuşmayı çok seviyorum.
أنا أحب ذلك عندما تتحدث بدون توقف.. .. وأحيانا ، في واحدة من محادثاتنا..

Ama evimiz hakkında anlattığın hikayeler daha çok hoşuma gidiyor.
ولكن أنا حقا أحب ذلك عندما كنت تقول لي قصصا عن المنزل.

Açık arttırmanın kızışması çok hoşuma gidiyor.
أوه , أحب ذلك عندما ترتفع المزايدات

Böyle eğlenceli sohbetler etmemiz hoşuma gidiyor, Rae.
راي, أنا أحب ذلك عندما ضحك مثل هذا

Seninle konuşmak hoşuma gidiyor.
أحب ذلك عندما نتحدث

Ama canımı yakman hoşuma gidiyor.
ولكنني أحب ذلك عندما يؤلم.

Küfürlü konuştuğun zaman hoşuma gidiyor.
أحب ذلك عندما تتكلّم بقذارة .

Oh Tanrım, bana korkmuş ve şaşkın şekilde bakmanı çok seviyorum.
الله، وأنا أحب ذلك عندما تنظر يخشى والدهشة في نفس الوقت! أنا تسلق فقط أريد أن بداخلك!

Ve ağzını yavaşça açmanı ve dilinin yavaş dokunuşlarıyla hafifçe dilimi gıdıklamanı çok seviyorum.
وأنا أحب ذلك عندما فتح فمك ببطء... ومجرد دغدغة شفتي مع طرف لسانك.

Arapça konuşunca seni daha çok seviyorum.
أنا أحب ذلك عندما تتكلمين العربية.

Edepsiz konuştuğun zaman seni çok seviyorum.
أحب ذلك عندما تتكلمين بقذارة.