| Polisten. Senin yüzünden, projemi hızlandırmak zorunda kaldım. Dikkatlerini dağıtacak bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | الشرطة، فبسببك، عليّ تعجيل مشروعي أحتاج شيئاً لأشتّتهم به |
| bir şeye ihtiyacım var. Oraya silahsız giremem. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً ما لا يمكنني الدخول هناك بلا سلاح |
| Gelip geçen herkes bir şeye ihtiyacım var mı diye soruyor. | Open Subtitles | لا ينفك يسألني الجميع في طريقهم إن كنتُ أحتاج شيئاً |
| Bakıp otuzbir çekecek bir şey lazım. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً لأستمني عليه |
| Ön camı kırmak için sivri uçlu birşeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسناً، أحتاج شيئاً ذو رأس حادّ لكسر الزّجاج الأماميّ. |
| Sadece sana bu akşam farklı bir şeylere ihtiyacım olduğunu söylemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا أحاول فقط أن أخبرك أني أحتاج شيئاً مختلفاً الليله |
| Göğsünü açacak bir şey gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً لأحدث به فتحة في صدره |
| Senden sadece bir şey istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحتاج شيئاً منك. |
| Ama zamanımız yok. Daha hızlı, Maura. bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت أسرعي أكثر أحتاج شيئاً أنت تتنفسين علي لا أصدق هذا |
| Kalbine yakın bir şeye ihtiyacım var yeri doldurulamayacak bir şeye. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً قريباً إلى قلبك شيئاً لا يمكن استبداله. |
| Bir daha hiç kimseye zarar vermeyeceğimi garanti edecek bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً يضمن عدم إيذائي لأيّ أحد مجدّداً |
| Bu plastik gibi domuz etinin boğazımdan geçmesi için içecek bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً لابتلاع هذا اللحم المطاطي |
| Hemşire, başım için bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أيّتها الممرضة , أحتاج شيئاً لرأسي |
| Çünkü bir şeye ihtiyacım var ve sen bana sağlayacaksın. | Open Subtitles | لأنني أحتاج شيئاً وسوف تحضره لي |
| Kazadaki araca koymak için Boyd'a ait bir şey lazım. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً من أغراض (بويد) لدسّه في الشاحنة التي تعرّضت للحادث |
| Burayı sıkıştırıp açmak için bir şey lazım. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً لأفتح به هذا |
| Hey,eğer biraz uyumak istiyorsam rakunları korkutacak birşeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | لو أردت الحصول على قسطاً من النّوم، قد أحتاج شيئاً لإخافة حيوانات "الراكون". |
| ve DNA sı olan birşeye ihtiyacım var: | Open Subtitles | وسوف أحتاج شيئاً بحمضه النووي |
| Bundan altı ay sonra hepimiz tam buraya geleceğiz çünkü dört gözle bekleyeceğim bir şeylere ihtiyacım var. | Open Subtitles | ،بعد ستة أشهرٍ من الآن , سنرجع ،إلى هنا , بهذا المكان .لأنني أحتاج شيئاً لكي أتطلع له |
| - İçecek bir şeylere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج شيئاً من البار |
| Açmak zorundayız. Keskin bir şey gerekiyor. | Open Subtitles | علينا فتحه، أحتاج شيئاً حادّاً... |
| Ama senden bir şey istiyorum. | Open Subtitles | لكني أحتاج شيئاً منك |