| Ama bir şeye ihtiyacın olursa, gece ya da gündüz, istediğin zaman arayabilirsin. | Open Subtitles | ولكن إذا أحتجت لاي شيئ، ليلاً أو نهاراً فقط لديك الحرية بالاتصال بي |
| Hava bükme konusunda yardıma ihtiyacın olursa elimden geleni yapmaya hazırım. | Open Subtitles | إذا أحتجت لأي مساعدة بالتحكم بالهواء فيمكنني أن أريك ما أعرفه |
| # Ne seçtiğimi gördüm Neye ihtiyacım olduğunu gördüm # | Open Subtitles | لقد رأيت ما اخترت رؤيته و رايت ما أحتجت لرؤيته |
| Sen gittikten sonra, kuzenlerinden hiçbiri gelipte birşeye ihtiyacım var mı diye sormadı. | Open Subtitles | عندما رحلت انت لم ياتى اى من أولاد عمك ليروا ان أحتجت لشىء |
| Yardıma ihtiyacınız olursa lütfen beni çağırın. | Open Subtitles | إذا أحتجت إلى أية مساعدات أخرى من فضلك ناديني |
| İyi bir park yeri gerekirse, yanımda olman çok işe yarayabilir. | Open Subtitles | إنه قد يكون مفيداً جداً إذا أحتجت مكان للوقوف به |
| Onun iyi olduğunu bilmem gerekiyordu ve hayatını mahvetmediğimi. | TED | أحتجت أن أعرف إنها كانت بخير وإنني لم أدمّر حياتها. |
| Fırın lazımdı, Sekreter Kim seninle konuşmamı söyledi. | Open Subtitles | لقد أحتجت الى فرن و السكرتير كيم طلب مني أن أتحدث اليك |
| Eğer yardımıma ihtiyacın olursa, bu çemberi tut ve beni düşün. | Open Subtitles | إن أحتجت أبداً إلى مساعدتي أحملي هذه التعويذة و فكري بي |
| Pekala gitmem gerekiyor. Eğer yine tavsiyeye veya dertleşmeye ihtiyacın olursa mutlaka beni ara . | Open Subtitles | يجب أن أذهب إذا أحتجت لأي مساعدة أو مشورة مرة أخرى، لا تتردد في الاتصال بي |
| Yardıma ihtiyacın olursa gelirim. | Open Subtitles | إذا أحتجت إلى مساعدة، يا صديقى فعليك فقط أن تنادينى سأكون عندك |
| Eğer birşeye ihtiyacın olursa, gündüz ya da gece, beni ara, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أحتجت الى أى شئ ليلا أو نهارا اتصلى بى |
| Dinle, eğer bir şeye ihtiyacın olursa beni aramaya tereddüt etme. | Open Subtitles | انصت، إذا أحتجت لشيء، فلا تتردّد بالاتصال بي. |
| O ana dek lobiye yürüyordum, ve tabi, acıyordu, kalçam yüzünden, ve bir işarete ihtiyacım vardı. | TED | لذا فأنا الآن أمشي في البهو وبالطبع هذا مؤلم، بسبب مفصل وركي. و أحتجت لعلامة. |
| Çocuğumdan başka, yaratıcı veya duygusal çıkış yerine ihtiyacım olması uygun olmadığım anlamına gelmiyordu. | Open Subtitles | وليس لأننى أحتجت انفرجه وجدانية أو شعورية من دون أبنى, لا يجعلنى غير مؤهلة لأكون أم |
| Ama burada olman iyi olmuş, yardıma ihtiyacım var. Gel, gel hadi. | Open Subtitles | حسناً، أمر جيد وجودك هنا لأني أحتجت مساعدة، تعال |
| Sen de çok yardımcı oluyorsun, çünkü bir göğüs yarasına ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | وأنت تساعد القطع لأننى أحتجت إلى جرح صدرى |
| Her hangi bir şeye ihtiyacınız olursa, bu hepiniz için geçerli Kuzey çocukları... beni çağırmanız yeter. | Open Subtitles | حسناً، إذا أحتجت أي شئ أبداً، ..ذلك يعنيكمكلكمأطفالالشمالَ. عليك فقط أن تتصل بى. |
| Bir arkadaşı aramam gerekirse bunu hatırlarım, tamam mı? -Öyle yap. | Open Subtitles | سوف أتذكر هذا اذا أحتجت أن أتصل بصديق,أوكى؟ |
| Kimsenin yerine nöbet tutmayacaktım, biraz yalnız kalmam gerekiyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة ليس لدي مناوبة أحتجت أن أختلي بنفسي |
| Sen olmadan yapamazdım. Bir kadının yardımı lazımdı. | Open Subtitles | بدون مساعدتك لم أكن لأفعل هذا لقد أحتجت فعلا لمساعده امراه |
| Bu yüzden peşlerindesin. Bir şey istersen nereye geleceğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تطاردهم بلا شك ، إذا أحتجت أي شئ فأنت تعرف مكاني |
| O yüzden telefonun açık uyu. İhtiyaç olursa araba bulabilir misin? | Open Subtitles | لذا لا تغلق هاتفك، أيمكنك تدبير سيارة في حال أحتجت إليها؟ |