| Onlar Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar bilgi ve iletişim bolluğu olan bir dünyada yaşıyorlar. | TED | فهم يعيشون في عالم وفير من المعلومات والاتصالات أحداً لم يكن ليتوقعه. |
| Kimsenin bizi duymadığına inanamıyorum. Belki duydular ya da gördüler. | Open Subtitles | ـ لا أصدق أن أحداً لم يسمعنا ـ ربما سمعوا ، لكن ماذا رأو ؟ |
| Böylece, uçağı bulduklarında oraya daha önce Kimsenin gitmediğini düşünecekler. | Open Subtitles | بهذه الطريقة ...عندما يجدون الطائرة سيظنون أن أحداً لم يجدها... |
| hala oluyor. Ve ben bedenimin bütün parçalarıyla umuyorum ki hiç kimse | TED | وآمل بكل ذرة من جسدي أن أحداً لم يسمع.. لا أختي ولا صديقتي الحميمة، وبالتأكيد ليس ابنة أختي. |
| Ancak bugüne kadar hiç kimse bir barış destanını söylemeyi başaramadı.. | Open Subtitles | ولكن أحداً لم ينجح إلى الآن في غناء ملحمة السلام |
| Ama hiç kimse böyle bir yolculuğa alışmamızı beklemesin. | Open Subtitles | لكن أحداً لم يُسئل التعامل مع هذه المهمة |
| kimseyi vurmadı. Parmağı tetikte bile değildi. | Open Subtitles | لم يقتل أحداً لم يكْن إصبعه على الزنـاد حتى |
| Kimsenin ses duymamış olması seni şaşırtır mı? | Open Subtitles | هل ستندهش لو علمت أن أحداً لم يسمع صوتاً؟ |
| Kimsenin ses duymamış olması seni şaşırtır mı? | Open Subtitles | هل ستندهش لو علمت أن أحداً لم يسمع صوتاً؟ |
| Bu bir hataydı sadece, ve bu iyi bir şey çünkü Kimsenin zarar görmediği anlamına gelir. | Open Subtitles | كانت غلطة وهذا أمر جيد لأنه يعني أن أحداً لم يتأذّ حقاً |
| Kimsenin farketmemesine hayret ediyorum. Hamileliğim 14. haftasında. -Ya? | Open Subtitles | لا أصدق أن أحداً لم يلاحظ، إني في الشهر الرابع |
| Kimsenin fark etmediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن أحداً لم يلاحظ، إني في الشهر الرابع |
| Hiç Kimsenin sana tam gerçeği söylemediğini de biliyorum. İşte bu benim işim. Bu benim işim. | Open Subtitles | أعرف أيضاً أن أحداً لم يشرح لك ما يحدث لك، بالنسبة لي فهو عملي |
| Öyleyse çocuk sahibi olmadan önce Kimsenin onunla görüşmemiş olması çok kötü, değil mi? | Open Subtitles | حَسناً، إنه لأمر سيئ بأن أحداً لم يقيمها قبل أن ترزق بطفل، صحيح |
| Bir resim galerisine girmek istediyse de henüz hiç kimse onun çalışmalarını görmedi. | Open Subtitles | حاولت إنشاء معرض، لكن أحداً لم يرَ شيئاً من أعمالها |
| Yani bunu hiç kimse yapmadı ya da birisi herkesin hayaletlerin peşine düşmesini istiyor. | Open Subtitles | مما يعني أن أحداً لم يفعله أو أن أحداً يريد الجميع أن يطارد أشباح |
| Ama hiç kimse onu geceleri bardan eve gelip döven babası kadar zorlamadı. | Open Subtitles | لكن أحداً لم يؤذه بقدر ما كان يفعل والده حينما كان يعود من المواخير ليلاً |
| Biliyordum lan. Ama hiç kimse kulak vermedi bana. | Open Subtitles | عرفت ذلك منذ البداية لكن أحداً لم يصدقني |
| hiç kimse Endicott davasını unutmadı. | Open Subtitles | أن تحرف لهم المعنى و أن تشوش تفكيرهم إن أحداً لم ينسى قضية "إنديكوت للنشر " |
| Bakın, ben kimseyi öldürmedim. Öldürülen biri ile ilgili bir bilgim de yok. | Open Subtitles | أنظر , أنا لم أقتل أحداً ,لم أفعل شيء حيال قتل أحد. |