| Sanki bir hasta yapmış gibi görünsün diye, birkaç uyuşturucu madde çaldın. | Open Subtitles | ومن ثم سرقت بعض المخدر لتجعلها وكأن أحد المرضى قد فعلها |
| Son konuştuğumda bir hasta az daha ölüyordu. | Open Subtitles | آخر مرة تحدثت فيها، كاد أحد المرضى أن يموت. |
| Burada ameliyat geçiren bir hastanın sıfırdan örneği var ve sonra kemoterapi alıyor. | TED | هذا مثال عن أحد المرضى الذي خضع لجراحة عند النقطة صفر، ثم خضع لعلاج كيميائي. |
| Bir doktor, hastaneye ziyaret için bir hastanın köpeğini getirebilir mi? | Open Subtitles | أيستطيع طبيب إحضار كلب أحد المرضى للمستشفى لزيارته؟ |
| Cihazı uyguladığımız hastalardan biri aslında teyzem. | TED | أحد المرضى الذين استخدم عليهم الجهاز كانت عمتي. |
| Aman Tanrım. 2'deki Hastalarımdan biri vurulmuş. | Open Subtitles | يا إلهي, أحد المرضى في الطابق الثاني تعرض لإطلاق النار |
| Bizimkinin dedigine göre Fring hastalardan birini ziyarete götürmüş onu. | Open Subtitles | فتانا قال بأن (فرينق) أخذه لهناك ليزور أحد المرضى |
| Yine oldu. Hastalardan birinin bilinci yerine geldi. | Open Subtitles | لقد حدث الأمر مجدداً، أحد المرضى استعاد وعيه |
| Nezaket kurallarını hiçe sayıp hastaya sürpriz bir ziyaretçi getiriyorum diye mi? | Open Subtitles | لإخلالي بالنظام المتعارف عليه؟ لأنني أحضرت زائرة مفاجئة لزيارة أحد المرضى |
| Şimdi size bir hastayla ilgili olan bu kapanış paragrafını okumak istiyorum. | TED | وأريد أن أقرأ هذه القطعة كنهاية وهي عن أحد المرضى. |
| Merhaba, bir hasta dosyası lazım bana, ismi Javier Menendez. | Open Subtitles | مرحباً أرغب برؤية سجلات أحد " المرضى يدعى "خافيير ميننديز |
| bir hasta örneğini size anlatmama izin verin. | TED | دعوني أريكم مثالاً على أحد المرضى. |
| Uzun zaman önce bir hasta tarafından çizilmiş. | Open Subtitles | وكان قد رسمها أحد المرضى منذ زمن بعيد |
| Hastanede bir hasta. | Open Subtitles | إنه أحد المرضى فى المستشفى |
| Doktor Thredson, görevinizin mahkeme için buradaki tek bir hastanın akıl sağlığına dair bir öneri mektubu yazmak olduğunu hatırlatayım. | Open Subtitles | عملكَ هنا هو أن تكتب تقريراً للمحكمة فيما يتعلق بشأن جنون أحد المرضى |
| Ben, durum raporlarının bir kısmını inceledim ve içlerinde normal ve mantıklı davranan bir hastanın olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أراجع على تواريخ بعض الحالات ، وإكتشفت مرة في حينها ... ومررت بحالة أحد المرضى أنه يتصرف بطريقة عقلانية وطبيعية |
| Bunun gerçekten önemli olduğunu... Morgdaki hastalardan biri 70 yaşında, sklederma hastası bir kadındı. | Open Subtitles | أحد المرضى بالمشرحة كان امرأة بعمر السبعين تعاني من تصلب الجلد |
| Hastalarımdan biri... Zengin bir adam orada yaşıyordu. | Open Subtitles | ...أحد المرضى لدي رجل تقنية غني... |
| Bizimkinin dediğine göre Fring hastalardan birini ziyarete götürmüş onu. | Open Subtitles | فتانا قال بأن (فرينق) أخذه لهناك ليزور أحد المرضى |
| İlaç hala Hastalardan birinin dolaşımındaysa kan tahlili yapıp ilaç içeriğini öğrenebiliriz. | Open Subtitles | لو أنّ ذلك العقار مازال في جسم أحد المرضى يمكننا أن نختبر دمهم، لنجد ممّا يتكوّن بالضبط |