| müşterilerimden biri bugün masaj masasında öldü. | Open Subtitles | أحد زبائني مات اليوم على طاولة المساج |
| müşterilerimden biri pediatris'te hemşire. | Open Subtitles | أحد زبائني ممرضة في مكتب طبيب أطفال. |
| Bir defasında müşterilerimden biri bana bunlardan vermişti. | Open Subtitles | أتعلم، أحد زبائني أعطاني واحدة ذات مرة. |
| Dün geceki Müşterilerimden birisi vampirdi ve onlar onu otoparkta süzüyorlardı. | Open Subtitles | أحد زبائني من الليله الماضيه كان مصاص دماء وكانوا يستنزفونه في المواقف |
| Müşterilerimden birisi aradı, Sabre yazıcılarından birisi önce, duman çıkarmaya başlamış sonra da tutuşmuş. | Open Subtitles | أحد زبائني اتصل للتو وقال أنّ طابعتهم بدأت تخرج دخاناً، واشتعلت |
| Yeni müşterilerimden birinin o olduğunu düşünecek olursak. | Open Subtitles | باعتبــار أن أحد زبائني الجدد هو : هي |
| En iyi müşterilerimden birisin.. | Open Subtitles | أنت أحد زبائني الأفضل. |
| En iyi müşterilerimden biriydi. | Open Subtitles | هو كان أحد زبائني الأفضل. |
| Mitchell Rothman'ı ele alalım... Benim uluslararası müşterilerimden biri. | Open Subtitles | ميتشل روثمن) مثلاً)" "إنه أحد زبائني الدوليين |
| Ve bu sene bana yardım edecek. Favori müşterilerimden biri, beni bir Sevgililer Günü Bekarlar Partisi'ne davet etti. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}أحد زبائني المفضّلين دعاني إلى حفلة عيد الحبّ للعازبين. |
| - Düzenli müşterilerimden biri. | Open Subtitles | انه أحد زبائني المنتظمين |
| O müşterilerimden biri. | Open Subtitles | إنه أحد زبائني |
| Mick, düzenli müşterilerimden biri yolda. | Open Subtitles | (ميك)، أحد زبائني طلبني |
| Bilemiyorum. Bak, Müşterilerimden birisi aradı. | Open Subtitles | نعم، لا أدري اسمع، أحد زبائني اتصل |
| Müşterilerimden birisi çilingir. | Open Subtitles | أحد زبائني صانع أقفال. |
| Burası, müşterilerimden birinin dükkânı. | Open Subtitles | ، هذا متجر أحد زبائني ! |
| Sen benim en sevdiğim müşterilerimden birisin. | Open Subtitles | .أنت أحد زبائني المقرّبين |
| Baban en önemli müşterilerimden biriydi. | Open Subtitles | والدك كان أحد زبائني المفضلين |