"أحد ضحايا" - Translation from Arabic to Turkish

• kurbanlarından biri
• kurbanlarından birinin
• kurbanlardan biri
• kurbanlarından birini
• kurbanlarından biriyle

nerdeyse o olacaktım. Stefan'ın kurbanlarından biri.
لقد كنت تقريباً تلك الفتاة فهي أحد ضحايا, ستيفان

Polly Nichols, Karındeşen'in kurbanlarından biri,... öldürüldüğü gece yeni bir bere giyiyordu.
بولي نيكولاس أحد ضحايا السفاح كان يرتدي قبعه جديده في الليله التي قتل فيها

Olay mahallerinde bulunan kesin kanıtlar yüzünden bunu yapanın Buford'ın eski kurbanlarından biri olduğunu düşünüyoruz.
ما الجديد بالأمر؟ حسنا,بسبب دليل معين عثر عليه في مسرح الجريمة نظن أنه أحد ضحايا بيوفورد القدامى

Evan Lee Hartley'nin kurbanlarından birinin dul eşiymiş.
كان على قيد الحياة أرملة أحد ضحايا ايفان لي هارتلي.

Mücadele'nin kurbanlarından birinin doğum günü için Narita'ya gittim.
عُدت إلى "ناريتا" من أجل عيد ميلاد أحد ضحايا العنف

Jimnastik salonundaki kurbanlardan biri.
أحد ضحايا صالتنا الرياضية.

Bu hafta ortağımla Oymacı'nın kurbanlarından birini... ücretsiz tedavi ediyoruz.
هذا الإسبوعِ، شريكي وأنا يَعْملُ محترفَ bono عمل... على أحد ضحايا النَحاتِ.

Dün Providence'e gittim ve Peder Talbot'un... kurbanlarından biriyle konuştum.
اتعرف ذهبت إلى "بروفيدنس" البارحة. وتحدثت إلى أحد ضحايا الأب "تالبوت".

Onun katilin kurbanlarından biri olduğu kısmını görmezden mi geleceksin?
أسنتجاهل أنّه أحد ضحايا القاتل؟

Araba kazası kurbanlarından biri 0-negatifti.
أحد ضحايا السيارة بنفس الفصيلة

Ve Trent'in tırnağı Stephanie'de olduğunda göre Trent'in de Hayalet Katilin kurbanlarından biri olduğunu teyit edebilirim.
وبما أنّ ظفر (ترينت) كان في يد (ستيفاني)، يمكنني تأكيد أنّ (ترينت) أحد ضحايا "القاتلة الشبح".

Kaos Katili kurbanlarından biri bana Max Rager'ın bodrumunda çözüldüğü sırada Natalie'nin Janko'ya bir numarayı araması için yalvardığını gördüğünü söyledi.
أخبرني أحد ضحايا "قاتل الفوضى" أنه الجليد ذاب عنه في قبو (ماكس رايجر) عندما رأى (ناتالي) وهي تتوسل إلى (جانكو) ليتصل بأحد الأرقام

- Kilgrave'in kurbanlarından biri olduğun konusunda.
بكونك أحد ضحايا (كيلغريف)

Ya da Philip'in kurbanlarından birinin.
" أو أحد ضحايا " فيليب

Ağabeyinin kurbanlarından birinin mi?
أحد ضحايا أخيك

Vücudu kırık doluydu. Mısır labirentindeki kurbanlardan biri.
كانت أحد ضحايا متاهة الذرة.

Chatsworth zehirlenmesindeki kurbanlardan biri emekli bir denizciymiş.
أحد ضحايا التسمم في حي (تشاسوورث)

Hobbs'un kurbanlarından birini gördün. Nasıl öldürdüğünü biliyordun.
لقد رأيت أحد ضحايا (هوبز) كنت تعرف كيف قتل

Johnson'un kurbanlarından biriyle bir ilişki yaşadıysanız siz de bu arzuya ve nedene sahipsiniz.
لو كنتِ على علاقة غراميّة مع أحد ضحايا (جونسون)، فلديكِ العاطفة والدافع