| Peşine ajanlarımdan birini taktığın adam mı? | Open Subtitles | نفس الرجل الذي أرسلتي أحد عملائي خلفه. |
| Evet, biliyorum ajanlarımdan birini açığa çıkardınız. | Open Subtitles | نعم, أعرف أنكم فضحتم أحد عملائي |
| Beni öldürmeye çalışıyorsun, ajanlarımdan birini öldürüyorsun... | Open Subtitles | لقد حاولت قتلي، وقتلت أحد عملائي ... |
| Az önce golf müşterilerimden biri mesaj çekti ama iki arada bir derede kaldım. | Open Subtitles | للتو تلقيت رسالة من أحد عملائي في الغولف ولا أستطيع أن اقلب النرد لرأس أو ذيل للخروج من الأمر |
| Paralı müşterilerimden biri bu gece bu binada onu ziyaret etmemi istedi. | Open Subtitles | أحد عملائي الأثرياء طلب منّي أن أزوره هنا، بهذه البناية، الليلة |
| Yeni bir müşterisin ve benim yeni Bir müşterim olarak her zaman seninle ilgileneceğim. | Open Subtitles | أنتِ عميلة جديدة، و بصفتك أحد عملائي الجدد، فستتم رعايتك على الدوام. |
| Casuslarımdan biri tarafından çağırılmam konusunda başlamayayım hiç. Ferris Havayolları uçuş 637. | Open Subtitles | ولا تجعلني حتّى أبدأ الحديث عن كوني دُعيت من قبل أحد عملائي. |
| Quinn ajanlarımdan birini vurdu. | Open Subtitles | أطلق (كوين) النار على أحد عملائي. |
| Benim ajanlarımdan birini! | Open Subtitles | أحد عملائي. |
| Benim.. müşterilerimden biri, Ünlü bir avukat... | Open Subtitles | أحد عملائي محامي كبير |
| müşterilerimden biri aradı. | Open Subtitles | أحد عملائي إتصل |
| Bir müşterim bana birinci sınıfı yeniden tanımladığımı söyledi. | Open Subtitles | أحد عملائي قالي أني أعدت تعريفه لمفهوم الدرجة الأولى. |
| Bir müşterim, Amerikan Hastanesi'nden randevu almış. | Open Subtitles | حجز لي أحد عملائي في المستشفى الأمريكية |
| Casuslarımdan biri tarafından çağırılmam konusunda başlamayayım hiç. | Open Subtitles | ولا تجعلني حتّى أبدأ الحديث عن كوني دُعيت من قبل أحد عملائي. |