| hayatındaki her anı paylaşmak için, acılarını yarıya indirip çekmek için. | Open Subtitles | لتشاركك في لحظة من حياتك، لتتحمل نصف أعباء أحزانك |
| acılarını unutmak için mi içiyorsun, vicdanını rahatlatmak için mi? | Open Subtitles | هل تحتسي الخمر لتُغرق أحزانك أم لتغرق وعيك؟ |
| acılarını dindirmek için erken bir saat. | Open Subtitles | مُبكرٌ قليلاً على إغراق أحزانك بالشراب |
| Kesinlikle,acını paylaşmak isteyecektir. | Open Subtitles | بالتأكيد، إنه يتمنى يشاركك أحزانك |
| Dedi ki, "Burada olmak istiyorum, Nat, acını paylaşmak istiyorum." | Open Subtitles | قالت: "أريد أن أكون بجوارك، أريد أن أشاطرك أحزانك." |
| kederini gizliyor ve başını kaldırmıyorsun. | Open Subtitles | أنت تخفى أحزانك و أنا أحنى رأسى |
| kederini gizliyor ve başını kaldırmıyorsun. | Open Subtitles | أنت تخفى أحزانك و أنا أحنى رأسى |
| Bu işi şimdi çözemezsek içki içip efkâr dağıtabileceğin bunu gibi küçük kasabalar bir daha asla olmayacak. | Open Subtitles | إذا كنا لا نعرف هذا الآن، لن تكون هناك مدن صغيرة من هذا القبيل لك أن تشرب أحزانك بعيدا في |
| Tüm acılarını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كل أحزانك |
| Aşkımız acılarını alırsa... | Open Subtitles | "إذا أعطيتني أحزانك " |
| Aşkımız acılarını alırsa... | Open Subtitles | "إذا أعطيتني أحزانك " |
| Bette kendini öldürmek için sigara ve içki içiyor, bence sen kendi acını yiyorsun! . | Open Subtitles | (بيت) تدخن وتسكر وكأنها تريد الإنتحار وأنت تأكلين هروباً من أحزانك! |
| İzin ver kederini paylaşayım. | Open Subtitles | دعيني أشاركك أحزانك |
| Hey, Mel, sen kederini dondurma çorbası içinde boğmadan önce gerçekte neler olmuş dinleyelim. Devam et. | Open Subtitles | (ميل)، قبل أن تضعى أحزانك فى المثلجات فلنسمع ما حدث، ابدأى |
| Gel birlikte içip, biraz efkâr dağıtalım. | Open Subtitles | تعال هنا و إشرب. أغرق أحزانك |